Mansur Yavaş: Türkiye kararını veriyor

Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile birlikte Sakarya mitinginde vatandaşlara seslendi...

ABB Başkanı Mansur Yavaş, “Bütün Sakarya burada toplanmış, kararını vermiş. Sizlere Manisa’dan selam getirdik orada da böyle çok müthiş bir kalabalık vardı. Belli ki Türkiye kararını veriyor, yönetimi değiştiriyor. Millet İttifakını iktidara getiriyor” diye konuştu. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, Manisa’dan sonraki adresi Sakarya oldu. Akşener ve Yavaş Adapazarı Kent Meydanı’nda Sakaryalılara seslendi. “TÜRKİYE KARARINI VERİYOR, YÖNETİMİ DEĞİŞTİRİYOR” “Merhaba Sakarya hoş geldiniz şeref verdiniz. Maşallah diyorum bütün Sakarya burada toplanmış, kararını vermiş. Sizlere Manisa’dan selam getirdik orada da böyle çok müthiş bir kalabalık vardı. Belli ki Türkiye kararını veriyor, yönetimi değiştiriyor. Millet İttifakını iktidara getiriyor” diye konuşmasına başlayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “2019’da Ankara’da aday olduğumuzda buna benzer bir ortam vardı. 25 yıldır Ankara’nın kaynaklarını bir oğluna Spor Kulübü bir oğluna televizyon alarak kullanan, vatandaşı sürekli olarak aşağılayan ve ikiye bölen hareketlerle kutuplaştırıp oy alma yolunu seçen bir yönetim anlayışı vardı. ‘Çalıyor ama çalışıyor’ bunu muhafazakâr kitleye kabul ettirdiler. Bu tür siyasi söylemlerle muhafazakâr kitlenin gözünü kapatıp kul hakkına ortak olduracak yolu seçtiler yıllarca” dedi. Yavaş, açıklamalarına şöyle devam etti: “Biz iş başına gelince iktidarı bırakmamak için işçileri işten çıkaracak kendi adamlarını alacak dediler. O da yetmedi bütün yardımları kesecek dediler. Hiçbir yardım kesilmedi aksine arttı. Duyuyorsunuzdur Ankara‘yı detaylara girmeyeceğim. Biz geldiğimizde 158 bin sosyal destek alan aile vardı. Hem Pandemi hem de hükümetin ekonomiyi kötü yönetmesi nedeniyle şu anda 200 bin aileyi geçti. Ankara’da iki senedir doğalgaz desteği veriyoruz. Birer kilo et parası hesaplarına yatırıyoruz ve Ankara’da kimseyi aç açıkta bırakmıyoruz. Güzel ülkemizde de seçimden sonra aynısı olacak. 5 katrilyon eski dönemin borcunu ödedik. 1,7 milyar lira haksız yere para kesildi. Hiçbir işçi ne maçlara ne de mitinglere zorla götürülüyor. Alnının teriyle kazanıyor. Kırsal kalkınma da desteklerimiz var. Destekliyoruz ki bizim için üretsinler diye. Ankara değişmiş de kötü mü olmuş? Dolayısıyla inşallah hükümeti de değiştireceğiz. Boş laflara karnımız tok. Baktılar ki anketler kötü hepiniz hatırlıyorsunuz benim rakibim çıktı dedi ki eğer Mansur Yavaş seçerseniz sayaçları PKK’lılar okuyacak diye ne oldu? Ne işi var PKK’lının bizim belediyemizde. Sayaçları da okuyan faturaları da götüren Ankara’nın tertemiz vatansever gençleri. Türkiye’de de aynısı olacak. Seçime gidiyoruz, seçim konuşulmuyor. Bu gençler istikbalini hayal edemiyor. Bu gençler iş istiyor bakıyorlar ki işe girecekler belli ailenin çocukları. 20 yıl önceki durumlardan şimdikine baktığınız zaman yöneticileri kastediyorum hepsinin evleri, araçları değişti. Giyimleri, kuşamları, yaşantıları da değişti. Gelirken ne demişlerdi ‘bir lokma bir hırka bizim dünya ile işimiz yok biz millet için geliyoruz, onları zengin edeceğiz onları rahat yaşatacağız onlara cenneti vaat ediyoruz’ dediler cehennemi yaşattılar adeta.” “TOPLUMUMUZUN YARISINI TERÖRİST İLAN EDEN BİR ZİHNİYET VAR” Şu anki iktidarın neden iftira attığını da anlatan Yavaş, “Bu gençler her şeyin en iyisine layık. İşin de, telefonun da, arabanın da en iyisine layık sadece siz mi sahip olacaksınız. Artık vatandaşı görmeyen soğan pahalı dediğin zaman soğan kafalı diye lakap takılan, et pahalı dediğin zaman terörist olarak adlandırılan maalesef toplumumuzun yarısını terörist ilan eden bir zihniyet var. İtiraz etmeyeceksiniz ne derlerse eyvallah diyeceksiniz karşı çıktığınızda size en ağır hakaretleri ederler onlar ne emrederse onu yapacaksınız. Çözüm süreci başlar siz böyle olmaz yanlış yapıyorsunuz dediğiniz zaman bunlar kandan besleniyor derler. Sonra bir başkanlık yüzünden araları bozulur bunların hepsini asalım keselim derler niye siz bizim yanımızda değilsiniz diye bütün Kürt vatandaşları neredeyse PKK’lı gibi adlandırmaya başlarlar çünkü kendilerine oy vermiyor diye. Bizler 85 milyonu baş tacı ediyoruz. 65 milyon seçmenin hepsinden oy istiyoruz” diye konuştu. “Ankara’da seçildiğimiz akşam rozetimizi çıkardık herkesi kucakladık. Teşekkür ettim Ankaralılara, biz zafer kazanmadık dedim biz sadece beş yıllığına Ankara’yı yönetme hakkı aldık. Zafer kazanmanız için karşınızda düşman olması lazım. Bizim düşmanımız yok, bütün Ankaralıyı kucaklıyoruz dedik” diyerek açıklamalarını sürdüren Yavaş, şöyle devam etti: “Kendinizi mi muhafazakâr sanıyorsunuz. Artık sizin din anlayışınız da değişti önüne gelene kulp takıyorsunuz bırakın nasıl kutlarsa kutlar neden karışıyorsunuz insanların sevincine, gülmesine, her şeyine karışıyorsunuz. Muhalefete karışırken, siyasi istismar yaparken kendinizi görmüyorsunuz. Artık muhafazakârlık istismarını bir kenara bırakın. Din istismarlığını bir kenara bırakın. Herkesin inancını Cenabı Allah’a bırakın. Şimdi de milliyetçilik sosunu yükseltiyorlar. PKK, Kandil… Ben de diyorum ki İHA’lar, SİHA’ların yapılışı 90’lı yıllar ve hiç kimse siyasete alet etmedi daha da geliştirerek bu hale geldi. Bize düşen hükümet değiştikten sonra daha iyilerini yapmak. O İHA’ların, SİHA’ların çok fazla işi var Kandil silahı bırakmadığı takdirde o Amerika ve Rusya oradan elini çekmediği müddetçe füze olup düşmanların üzerine yağacak. Bir ülke vatandaşına terörist muamelesi yapamaz. Allah herkese akıl fikir vermiş ben nasıl diyorum ki Ankara’da oy versin vermesin herkesi başımızın üstünde tuttuysak şimdi Cumhur İttifakına oy vermeyi düşünenler de Millet İttifakına oy vermeyi düşünenlerin de başımızın üstünde yeri var ve hepsini aziz kabul ediyoruz. Bizim için Hizbullah uzantısı HÜDAPAR da aynı PKK da aynı birbirinden farkı yok. Aynı şeyleri savunuyorlar. Bayrakla sorunları var, ülkemizle sorunları var ülke bölünsün diye uğraşıyorlar. PKK ile HÜDAPAR aynı görüşleri savunuyorlar. Türkiye’yi bu hale getiren 2018 referandumudur. İtiraz eden herkesi ya FETÖ’cüsün ya PKK’lısın diye susturdular. Dinlemediler, şimdi eminim ki çok pişmanlar. Bir yandan teröristlikle suçluyorlar bu tarafı, bir taraftan Öcalan ile görüşüyorlar.” “BU HÜKÜMET KENDİNİ TÜKETMİŞTİR” “Bir sürü para boşa gitti Ankara’da. Niye? Bunlar konuşulmasın ortaya çıkmasın diye. Başka hiçbir sebebi yok” diyen Yavaş, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “İktidarı bırakmak istemiyorlar oğulları çakarlı arabalarla gezmeye alıştı. Ayrıcalıklı iş tutmaya alıştılar bu imkânların gitmesini istemiyorlar. Belli aileler imtiyazlı. Kendi evlatlarımıza hakaret ediyorlar. Seçim konuşulmasın istiyorlar. Bu düzen devam mı etsin yoksa yeni birileri gelsin mi seçimi bu. Türkiye’de neler oluyor neler ve bu adamlar bize ahlak dersi vermeye kalkıyorlar. Dolayısıyla artık bu hükümet kendini tüketmiştir. Değişim olmazsa hiçbir şeyin değişmeyeceği belli. Benim bildiğim iyi bir Müslümanın ağzından bal damlar, kötülük düşünmez, tuzak kurmaz, yalan söylemez, nefret konuşmaz. Ne bu böyle Allah aşkına? Bizi gömüyor, mezara sokuyor… Diyorlar ki seçime girin ama kazanmayın. Uzlaştık, 6 siyasi parti yan yana geldik. Herkesi kucaklamayı vaat eden muhalefete ya da herhangi birisine kibir göstermeyen Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu inşallah ayın 14’ünde seçiyoruz. Birinci turda seçiyoruz söz mü? Birleşe birleşe kazanacağız. Millet İttifakı belediyelerinde seçim kazanıldıktan sonra huzur ve bereket geldiyse inşallah güzel ülkeme de huzur bereket gelsin diyorum artık baharlar kalıcı olsun.” AKŞENER: “BİZ KADINLARA SÖYLENMEDİK SÖZ BIRAKMADI” İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise Millet İttifakı’nın iktidara gelmesiyle yapılacakları anlatarak, şunları söyledi: “Buraya gelirken Recep Bey'in bir beyanatını okudum. Çok da üzüldüm. Hepimize bir şey söylüyor. Bana da diyor ki gezmediği siyasi parti kalmadı her kapıya gitti. Bak onu yapmıyoruz bu arkadaşın şuur altında bir tuhaflık var. Çünkü siyasi partileri gezdi dersin başka bir şey gezmediği kapı dediğiniz zaman bir kadına siyasetçi de olsa sıradan bir üniversite hocası veya ev kadını da olsa kapı kapı gezdi dediğiniz zaman başka başka düşünceler ortaya çıkabilir. Koskoca cumhurbaşkanı… Devri iktidarında biz kadınlara hepimize söylenmedik söz bırakmadı. Dolayısıyla sürtük dedi çürük dedi. Erkeklere bunu asla diyemedi. Ben Doğru Yol Partisi'nden ayrıldım AK Parti'nin kurucuları arasına, beyefendinin evime gelerek ağabeyimi ikna etmek için 50 bin tane dil dökerek yaptığı teklif üzerine peki dedim ama 1 ay sonra eyvallah dedim. Niye biliyor musunuz Türklüğü oylamaya kalktılar onun için. Beyefendiler Türk sözünün tüzükte ne kadar geçip geçmemesini oylamaya sundular da ondan ayrıldım. Bugün bana milliyetçilik taslıyor. Böyle bir seçim olmadı. Seçim milletin bayramıdır bayramı. Siyasetçilerin gelip kendilerini dinlediği, hizmet ve vizyon üzerinden rekabetin yapıldığı bir gündür. Bunlar savaşa gidiyor sanki.”