Halil İbrahim Yılmaz: Toprağa borçluyuz...

Güncel (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 15.11.2021 - 22:07, Güncelleme: 15.11.2021 - 22:07
 

Halil İbrahim Yılmaz: Toprağa borçluyuz...

ANKHABER - ÖZEL Ankara Ticaret Odası Başkan Vekili ve Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, Tohumluk Sosyal Yardımlaşma Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’nın Genç Tohumluk Gönüllüleri tarafından düzenlenen ‘Gençlik Sohbetleri’ söyleşisine katıldı. Genç Tohumluk Komitesi’nden Kübra Aksoy’un sorularını yanıtlayan Yılmaz, ‘İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Yaşam Anlayışı’ konu başlıklı programda çevre konusunda önemli açıklamalarda bulundu. “Doğaya borcumuzu feci ödüyoruz, toprağı ciddiye almıyoruz. Ankara’nın derelerini yok ettik. Acımasız olduğumuz doğa; tüm eşyalarımızı bir selle götürdüğünde maalesef iş işten geçmiş oluyor. Toprağa borçluyuz… Birbirimize Ata Tohumu hediye edelim ve Ata Tohumu bizler için değerli bir hediye olsun” çağrısında bulunan Halil İbrahim Yılmaz’ın açıklamalarında öne çıkanlar şöyle: “197 ülkenin katıldığı, 3 binden fazla gazetecinin katıldığı İskoçya’nın Glasgow kentindeki Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çevre Sözleşmesi 26. Taraflar Konferansı’nda (COP26), Paris İklim Antlaşmasını onaylayan son 4 ülkeden biri olmanın mahcubiyetini yaşadık. Gölbaşı Sevgi Çiçeği ile tüm dünyayı orta akla davet ettik. Yunus Emre ve Rumi ile sevgiyi anlattık. Doğayı sevmek, dünyayı sevmekle ilgili… 1 ay yaşayan çiçeği hep birlikte bir ömür yaşatalım demek istedik… ‘Eskişehir Yolu, Manhattan'a Dönüşecek’ denilirken buna karşı çıktık. Ankara doğa için kötü bir örnek, sağlam bir öz eleştiri yapılmalı. 30 binden fazla lüks konut satışı bekliyor ama sosyal tesis yok… ‘Manhattan yapacağız’ sözleri bugün Katar ya da Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerde de var. Ben Ankara için konu gündeme geldiğinde ‘Eskişehir Yolu’nu Manhattan yaparsınız ama tarım, sosyal yaşam olmazsa, üretim olmazsa olmaz, çok şey kaybederiz demiştim… Kent iklimine uymayan ağaçlar dikildi, sonra hobi bahçeleri moda oldu… Herkes yerin altını deşti, 500 metreye kadar suları tükettik. Yukarıdan göğe doğru bir savaş açan arsızlık, hobi bahçeleri ve amansız bir sulama ile kentin her yerini yok ettik. Bu politik bir itiraz değil, kent için bir itiraz… Doğmamış çocukların hakları yok edildi. Önce iyi bireyler olmaya çalışmalıyız. Herkes işini güzel yaparsa bambaşka bir ülke oluruz. Bu kentte şöyle bir talihsizlik yaşadık, kentin yüzde 3’ünde yaşam var, yüzde 55’i tarım alanı. Kalan kısım boş. Kentte şehir plancılığı konusunda kafa karışıklığı yaşandı. Tarla vasfındaki araziler yüksek fiyatlarla imara açıldı. Ekonomik olarak heyecanlananlar zengin oldu. 1 dakikalık imar değişikliği ile 40 katlı apartmanlar oluşturduk. Hemşehrilik, birlik kayboldu. Pandemi günlerinde öteki semtte bulunan kardeşine ulaşamayanlar yandaki komşusunu fark edince anladık bazı şeyleri. Sanayicilerin, iş insanlarının yıllarca kazanamadıklarını o imar operasyonları ile kazandı insanlar. 300 bin üniversite öğrencisi ailesinden gelen parayla geçiniyor. Metropol olan bir kentte insanlara imkan sağlayabilirsiniz. Başkent olmak, 5 bin yıllık bir medeniyet tarihi kentteki turizm potansiyel için önemli… Gordion’u, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ni dünya biliyor ama biz çocuklarımızla buraları buluşturmuyoruz. Z kuşağı dürüst, yalan söylemeyi bilmiyor… Acıtmayı göze alıyor ve doğruyu eksiksiz söylüyor.. Her yeni doğan bir öncekinden dürüst doğuyor. Biz onlara daha doğru bir dünya bırakalım. Yalan söylemeyen doğayı sever… Tüketimden çok muhafaza etmeyi de öğrenmeliyiz… Batı parklarında kum var, ahşaptan oyuncaklar var. Biz kauçuk kullandık. Sentetik çimlerde koştuğumuzu sandık, nefes aldığımızı sandık ama hasta olduk. Çöplük doldurduk kente ve ruhumuza… Çevreci olmanın popüler olduğu bir kent yapısı kurulmalı… Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, Başkent Ankara Kalkınma Projesi (BAKAP) Projesi başlattı. Endemik bitkiler için yeniden yetişecekleri bir alan kuruluyor… Kentin yüzde 55’ilk tarım arazisinde nüfus oranı yüzde 7. Bunu artırmak için ciddi tohum desteği veriliyor… Kentte karbonu azaltacak adımlardan biri boş alanlara yaşamı kaydırmak… Ankara Kent Konseyi’nde Kırsal Kalkınma Çalışma Grubu kurduk. Biz de bu çalışmalara katkı sunuyoruz. Kadın Kooperatiflerini destekliyoruz. Mart ayında başkentte bir ‘koopereratif zirvesi’ hazırlığındayız… Tarım alanlarında tüm ailenin gidip çalışması gibi bir dayanışma kültürüne sahiptir kooperatifler. Türkiye’deki tüm belediyelerin başarılı örnekleri bu zirveye katılacak. Kooperatif denilince insanların aklına konut çalışmaları geliyor ama bu çalışmalarla bencillikten uzaklaşıp paylaşmayı öğreneceğiz…” ANKHABER https://www.ankhaber.com/halil-ibrahim-yilmazdan-dunyaya-ankara-cagrisi/
ANKHABER - ÖZEL Ankara Ticaret Odası Başkan Vekili ve Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, Tohumluk Sosyal Yardımlaşma Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’nın Genç Tohumluk Gönüllüleri tarafından düzenlenen ‘Gençlik Sohbetleri’ söyleşisine katıldı. Genç Tohumluk Komitesi’nden Kübra Aksoy’un sorularını yanıtlayan Yılmaz, ‘İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Yaşam Anlayışı’ konu başlıklı programda çevre konusunda önemli açıklamalarda bulundu. “Doğaya borcumuzu feci ödüyoruz, toprağı ciddiye almıyoruz. Ankara’nın derelerini yok ettik. Acımasız olduğumuz doğa; tüm eşyalarımızı bir selle götürdüğünde maalesef iş işten geçmiş oluyor. Toprağa borçluyuz… Birbirimize Ata Tohumu hediye edelim ve Ata Tohumu bizler için değerli bir hediye olsun” çağrısında bulunan Halil İbrahim Yılmaz’ın açıklamalarında öne çıkanlar şöyle: “197 ülkenin katıldığı, 3 binden fazla gazetecinin katıldığı İskoçya’nın Glasgow kentindeki Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çevre Sözleşmesi 26. Taraflar Konferansı’nda (COP26), Paris İklim Antlaşmasını onaylayan son 4 ülkeden biri olmanın mahcubiyetini yaşadık. Gölbaşı Sevgi Çiçeği ile tüm dünyayı orta akla davet ettik. Yunus Emre ve Rumi ile sevgiyi anlattık. Doğayı sevmek, dünyayı sevmekle ilgili… 1 ay yaşayan çiçeği hep birlikte bir ömür yaşatalım demek istedik… ‘Eskişehir Yolu, Manhattan'a Dönüşecek’ denilirken buna karşı çıktık. Ankara doğa için kötü bir örnek, sağlam bir öz eleştiri yapılmalı. 30 binden fazla lüks konut satışı bekliyor ama sosyal tesis yok… ‘Manhattan yapacağız’ sözleri bugün Katar ya da Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerde de var. Ben Ankara için konu gündeme geldiğinde ‘Eskişehir Yolu’nu Manhattan yaparsınız ama tarım, sosyal yaşam olmazsa, üretim olmazsa olmaz, çok şey kaybederiz demiştim… Kent iklimine uymayan ağaçlar dikildi, sonra hobi bahçeleri moda oldu… Herkes yerin altını deşti, 500 metreye kadar suları tükettik. Yukarıdan göğe doğru bir savaş açan arsızlık, hobi bahçeleri ve amansız bir sulama ile kentin her yerini yok ettik. Bu politik bir itiraz değil, kent için bir itiraz… Doğmamış çocukların hakları yok edildi. Önce iyi bireyler olmaya çalışmalıyız. Herkes işini güzel yaparsa bambaşka bir ülke oluruz. Bu kentte şöyle bir talihsizlik yaşadık, kentin yüzde 3’ünde yaşam var, yüzde 55’i tarım alanı. Kalan kısım boş. Kentte şehir plancılığı konusunda kafa karışıklığı yaşandı. Tarla vasfındaki araziler yüksek fiyatlarla imara açıldı. Ekonomik olarak heyecanlananlar zengin oldu. 1 dakikalık imar değişikliği ile 40 katlı apartmanlar oluşturduk. Hemşehrilik, birlik kayboldu. Pandemi günlerinde öteki semtte bulunan kardeşine ulaşamayanlar yandaki komşusunu fark edince anladık bazı şeyleri. Sanayicilerin, iş insanlarının yıllarca kazanamadıklarını o imar operasyonları ile kazandı insanlar. 300 bin üniversite öğrencisi ailesinden gelen parayla geçiniyor. Metropol olan bir kentte insanlara imkan sağlayabilirsiniz. Başkent olmak, 5 bin yıllık bir medeniyet tarihi kentteki turizm potansiyel için önemli… Gordion’u, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ni dünya biliyor ama biz çocuklarımızla buraları buluşturmuyoruz. Z kuşağı dürüst, yalan söylemeyi bilmiyor… Acıtmayı göze alıyor ve doğruyu eksiksiz söylüyor.. Her yeni doğan bir öncekinden dürüst doğuyor. Biz onlara daha doğru bir dünya bırakalım. Yalan söylemeyen doğayı sever… Tüketimden çok muhafaza etmeyi de öğrenmeliyiz… Batı parklarında kum var, ahşaptan oyuncaklar var. Biz kauçuk kullandık. Sentetik çimlerde koştuğumuzu sandık, nefes aldığımızı sandık ama hasta olduk. Çöplük doldurduk kente ve ruhumuza… Çevreci olmanın popüler olduğu bir kent yapısı kurulmalı… Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, Başkent Ankara Kalkınma Projesi (BAKAP) Projesi başlattı. Endemik bitkiler için yeniden yetişecekleri bir alan kuruluyor… Kentin yüzde 55’ilk tarım arazisinde nüfus oranı yüzde 7. Bunu artırmak için ciddi tohum desteği veriliyor… Kentte karbonu azaltacak adımlardan biri boş alanlara yaşamı kaydırmak… Ankara Kent Konseyi’nde Kırsal Kalkınma Çalışma Grubu kurduk. Biz de bu çalışmalara katkı sunuyoruz. Kadın Kooperatiflerini destekliyoruz. Mart ayında başkentte bir ‘koopereratif zirvesi’ hazırlığındayız… Tarım alanlarında tüm ailenin gidip çalışması gibi bir dayanışma kültürüne sahiptir kooperatifler. Türkiye’deki tüm belediyelerin başarılı örnekleri bu zirveye katılacak. Kooperatif denilince insanların aklına konut çalışmaları geliyor ama bu çalışmalarla bencillikten uzaklaşıp paylaşmayı öğreneceğiz…” ANKHABER https://www.ankhaber.com/halil-ibrahim-yilmazdan-dunyaya-ankara-cagrisi/
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.