HAK-İŞ, kadınlar için ‘Hak Arama ve Kurtarma Umut Timi’ kuruyor

Çalışma Hayatı 19.08.2022 - 10:41, Güncelleme: 19.08.2022 - 10:41
 

HAK-İŞ, kadınlar için ‘Hak Arama ve Kurtarma Umut Timi’ kuruyor

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, kadına yönelik ayrımcılığın, dışlayıcı yaklaşımların ve ön yargıların dünyada olduğu gibi Türkiye'de de devam ettiğine dikkat çekerek, "Bu sorunları çözmek için de sadece HAK-İŞ'in, sadece sendikalarımızın çabası yetmiyor." dedi.
Arslan, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanı Ayten Aydın, HAK-İŞ Kadın Komitesi Başkanı Fatma Zengin ile HAK-İŞ'e bağlı sendikaların üyelerinin katıldığı "Sendikalı kadın, güçlü kadın" teması ile düzenlenen "Çalışma Hayatında ve Sendikal Hayatta Kadın Eğitim Programı"nda yaptığı konuşmada, Hak Arama ve Kurtarma Umut Timi'ni 81 ilde kurmak istediklerini söyledi. Arslan, timin illerde benzer durumlarda acil müdahalede profesyonel bir ekip olarak çalışmasını sağlamayı hedeflediklerini ifade etti. HAK-İŞ'e bağlı sendikaların bu çalışmaya ne kadar değer ve kıymet verdiğini gördüğünü belirten Arslan, "Başta Hizmet-İş Sendikamız olmak üzere sendikalarımızdan özellikle bu umut timinde yer almak için çok sayıda arkadaşımızın başvurduğunu biliyorum. Bunu inşallah illerimizde de gerçekleştireceğiz. Deprem, yangın ve sel felaketi durumlarında konfederasyonumuzun HAK-İŞ Umut Timi'nin sahada olduğunu görmek hepimizi gururlandırıyor." diye konuştu. Konuşmasında, sendikalı kadın oranında HAK-İŞ'in birinci sırada yer aldığını belirten Arslan, şöyle devam etti: "400 küsur bin sendikalı kadının 200 bini, HAK-İŞ üyesi. Diğer konfederasyonlardaki kadın üye sayısı daha düşük. Biz birinci sıradayız, bu birinci olmanın sorumlulukları da var. O zaman sendikal mücadelede, çalışma hayatında kadın konusunda, kadınların sendikal mücadeleye dahil edilmesi ve kadın-erkek birlikte çalışma hayatında daha etkin, daha güçlü yer almamız için yapacaklarımız var. Bugüne kadar yaptıklarımızı elbette ki küçümsemiyoruz. Bu yaptıklarımız çok önemli, ciddi ses getiren, bizi diğerlerinden ayıran, müspet anlamda ayıran, bizi sadece bu ülkede değil dünyada da farklı bir yere oturtan bu faaliyetlerimiz son derece önemli ve başarılı çalışmalar." Tüm sendikal çalışmalara rağmen sorunların devam ettiğini söyleyen Arslan, şunları kaydetti: "Kadına yönelik şiddet bütün çabalarımıza rağmen devam ediyor. Kadına yönelik ayrımcılık, kadına yönelik dışlayıcı yaklaşımlar ve kadına yönelik ön yargılar, bütün bunlar ne yazık ki dünyada olduğu gibi Türkiye'de de devam ediyor. Bu sorunları çözmek için de sadece HAK-İŞ'in, sadece sendikalarımızın çabası yetmiyor. Bir yandan ciddi bir mevzuat değişikliğine ihtiyaç var, bu yapılıyor. Bir yandan toplumda ciddi bir algı sorunu var, bunu çözmemiz gerekiyor, bu ön yargıları kırmamız gerekiyor. Bir yanda kendimiz, evimizin içerisini düzenlememiz gerekiyor. Başkalarına söylerken biz ne yapıyoruz, başkalarıyla ilgili değerlendirmeleri yaparken HAK-İŞ ne yapıyor, sorusunun da cevabını vermemiz gerekiyor." Arslan, HAK-İŞ olarak iş yerinde şiddet ve tacizi önlemeyi amaçlayan Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) 2019'da kabul ettiği 190 Sayılı Sözleşmesi'ni (C190) imzaladıklarını da hatırlattı. “Yeni Başarı Hikayeleri Yazacağız” Geçmişten bugüne gelindiğinde HAK-İŞ Konfederasyonu olarak büyük çalışmalara ve başarılara imza atıldığına dikkat çeken Arslan konuşmasında elde edilen başarılara yenilerinin eklenmesi için büyük çaba sarf edildiğine vurgu yaptı. Arslan, “Daha fazlasını yapacağız, var olanlarla yetinemeyiz. Geldiğimiz başarı hikayelerine yeni hikayeler koymak zorundayız. Şu anda Türkiye’de işçi ve memur konfederasyonları içerisinde uluslararası sendikal alanda en çok kadın sendikacı ile uluslararası sendikal harekette yer alan tek konfederasyonuz. Gençlik Komiteleri, Kadın Komiteleri, İcra Kurulları, ETUC, ITUC’ta pek çok yerde kadın sendikacı arkadaşlarımız görev yapıyorlar. Bu bize yetmiyor, daha fazlasına ihtiyacımız var. Biz kendimiz ile yarışmak zorundayız” şeklinde konuştu. “Dezavantajlı Gruplar İçin Çalışmalarımız Sürüyor” Türkiye’de dezavantajlı gruplarla yakın çalışmalar yürütüldüğüne de dikkat çeken Arslan, özellikle kapıcı ve kaloriferci işçiler için yürütülen çalışmalara da değinerek “Toplumun biraz dışında kalan, toplumda değişik şekilde algılara muhatap olan kapıcı ve kaloriferci işçilerimiz için sendikamızın bu alanda ciddi çabaları var. Daha fazlasını yapmalıyız. Apartmanların bir oda bir mutfak mekanlarında hayatlarını sürdürmeye çalışan ve 24 saat hesabı ile çalışan bu arkadaşlarımızın sorunları da bizim sorunlarımız. O zaman binlerce, on binlerce, yüz binlerce arkadaşlarımızın sorunları konusunda sendikamız örgütlenme yapıyor” diye konuştu. “Ev Hizmetlerinde Çalışanlarımızı Örgütleyeceğiz” Ev hizmetlerinde çalışan binlerce işçinin de örgütlenmesi ve sendika çatısı altında toplanması için kampanya başlatıldığını ifade eden Arslan, “Gerek ülkemizde, gerekse dışarıdan gelen ev işleri ve bakım işlerinde çalışan yüzbinlerce kadınların da sorunları bizim sorunlarımız. Onlarında örgütlenmesi, sendikalaşması, iş kanunu kapsamına alınması, sosyal güvenlik haklarının geliştirilmesi, yaptıkları işlerin yönetmelikle tanımlandığı bir sisteme ihtiyacımız var” şeklinde konuştu. Zengin: “Yolumuz Davamız Hak Yolu” Eğitim programı ile birlikte HAK-İŞ Bakış açısıyla örgütlenmeyi, iş barışını, hukuki haklarımızı ve fıtratta farklılık haklarda eşitlik konusunda eğitimler verileceğini belirten HAK-İŞ Kadın Komitesi Başkanımız Fatma Zengin konuşmasında, “İnanıyoruz ki bugün burada vereceğimiz eğitim sizlerin aracılığıyla binlerce kişiye ulaşacak. Bizler HAK-İŞ’in neferleriyiz. Yolumuz davamız hak yolu. Hedefimiz gayemiz milyonlarca emekçinin alın terini, haklarını menfaatlerini korumak ve geliştirmek” dedi. Zengin, Türkiye’de yaklaşık 15 milyon işçi çalışmakta olduğunu vurgulayarak, “Türkiye’de sendikalı işçi sayısı sadece 2 milyon 280 bin. Hâlâ ulaşmamız gereken 13,5 milyon sendikasız işçi, 3 milyon 750 bin sendikasız kadın işçi var. Vakit örgütlenme zamanı. Her birimiz bu kutsal davanın neferleyiz. Hepimiz HAK-İŞ’iz” diye konuştu. Konuşmaların ardından ‘Fıtratta Farklılık Haklarda Eşitlik’ Ekseninde Çalışma Hayatında Kadın ve İş Barışı konusunda Karabük Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Neşe Yıldız, HAK-İŞ Bakış Açısıyla Sendikal Örgütlenme konusunda Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Kürşat Tutar ve Çalışma Yaşamında Kadın Hakları ve Hukuksal Referanslar konusunda HAK-İŞ Hukuk Müşaviri Av. Hamdi Abdullah Koçoğlu tarafından bir sunum gerçekleştirildi. HAK-İŞ bakış açısıyla sendikal liderlik konusunda Öz Sağlık-İş Sendikamızın Denetleme Kurulu Üyesi Tuba Kavaklı'da sendikal deneyimlerini aktardı.
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, kadına yönelik ayrımcılığın, dışlayıcı yaklaşımların ve ön yargıların dünyada olduğu gibi Türkiye'de de devam ettiğine dikkat çekerek, "Bu sorunları çözmek için de sadece HAK-İŞ'in, sadece sendikalarımızın çabası yetmiyor." dedi.

Arslan, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanı Ayten Aydın, HAK-İŞ Kadın Komitesi Başkanı Fatma Zengin ile HAK-İŞ'e bağlı sendikaların üyelerinin katıldığı "Sendikalı kadın, güçlü kadın" teması ile düzenlenen "Çalışma Hayatında ve Sendikal Hayatta Kadın Eğitim Programı"nda yaptığı konuşmada, Hak Arama ve Kurtarma Umut Timi'ni 81 ilde kurmak istediklerini söyledi. Arslan, timin illerde benzer durumlarda acil müdahalede profesyonel bir ekip olarak çalışmasını sağlamayı hedeflediklerini ifade etti.

HAK-İŞ'e bağlı sendikaların bu çalışmaya ne kadar değer ve kıymet verdiğini gördüğünü belirten Arslan, "Başta Hizmet-İş Sendikamız olmak üzere sendikalarımızdan özellikle bu umut timinde yer almak için çok sayıda arkadaşımızın başvurduğunu biliyorum. Bunu inşallah illerimizde de gerçekleştireceğiz. Deprem, yangın ve sel felaketi durumlarında konfederasyonumuzun HAK-İŞ Umut Timi'nin sahada olduğunu görmek hepimizi gururlandırıyor." diye konuştu.

Konuşmasında, sendikalı kadın oranında HAK-İŞ'in birinci sırada yer aldığını belirten Arslan, şöyle devam etti:

"400 küsur bin sendikalı kadının 200 bini, HAK-İŞ üyesi. Diğer konfederasyonlardaki kadın üye sayısı daha düşük. Biz birinci sıradayız, bu birinci olmanın sorumlulukları da var. O zaman sendikal mücadelede, çalışma hayatında kadın konusunda, kadınların sendikal mücadeleye dahil edilmesi ve kadın-erkek birlikte çalışma hayatında daha etkin, daha güçlü yer almamız için yapacaklarımız var. Bugüne kadar yaptıklarımızı elbette ki küçümsemiyoruz. Bu yaptıklarımız çok önemli, ciddi ses getiren, bizi diğerlerinden ayıran, müspet anlamda ayıran, bizi sadece bu ülkede değil dünyada da farklı bir yere oturtan bu faaliyetlerimiz son derece önemli ve başarılı çalışmalar."

Tüm sendikal çalışmalara rağmen sorunların devam ettiğini söyleyen Arslan, şunları kaydetti:

"Kadına yönelik şiddet bütün çabalarımıza rağmen devam ediyor. Kadına yönelik ayrımcılık, kadına yönelik dışlayıcı yaklaşımlar ve kadına yönelik ön yargılar, bütün bunlar ne yazık ki dünyada olduğu gibi Türkiye'de de devam ediyor. Bu sorunları çözmek için de sadece HAK-İŞ'in, sadece sendikalarımızın çabası yetmiyor.

Bir yandan ciddi bir mevzuat değişikliğine ihtiyaç var, bu yapılıyor. Bir yandan toplumda ciddi bir algı sorunu var, bunu çözmemiz gerekiyor, bu ön yargıları kırmamız gerekiyor. Bir yanda kendimiz, evimizin içerisini düzenlememiz gerekiyor. Başkalarına söylerken biz ne yapıyoruz, başkalarıyla ilgili değerlendirmeleri yaparken HAK-İŞ ne yapıyor, sorusunun da cevabını vermemiz gerekiyor."

Arslan, HAK-İŞ olarak iş yerinde şiddet ve tacizi önlemeyi amaçlayan Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) 2019'da kabul ettiği 190 Sayılı Sözleşmesi'ni (C190) imzaladıklarını da hatırlattı.

“Yeni Başarı Hikayeleri Yazacağız”

Geçmişten bugüne gelindiğinde HAK-İŞ Konfederasyonu olarak büyük çalışmalara ve başarılara imza atıldığına dikkat çeken Arslan konuşmasında elde edilen başarılara yenilerinin eklenmesi için büyük çaba sarf edildiğine vurgu yaptı. Arslan, “Daha fazlasını yapacağız, var olanlarla yetinemeyiz. Geldiğimiz başarı hikayelerine yeni hikayeler koymak zorundayız. Şu anda Türkiye’de işçi ve memur konfederasyonları içerisinde uluslararası sendikal alanda en çok kadın sendikacı ile uluslararası sendikal harekette yer alan tek konfederasyonuz. Gençlik Komiteleri, Kadın Komiteleri, İcra Kurulları, ETUC, ITUC’ta pek çok yerde kadın sendikacı arkadaşlarımız görev yapıyorlar. Bu bize yetmiyor, daha fazlasına ihtiyacımız var. Biz kendimiz ile yarışmak zorundayız” şeklinde konuştu.

“Dezavantajlı Gruplar İçin Çalışmalarımız Sürüyor”

Türkiye’de dezavantajlı gruplarla yakın çalışmalar yürütüldüğüne de dikkat çeken Arslan, özellikle kapıcı ve kaloriferci işçiler için yürütülen çalışmalara da değinerek “Toplumun biraz dışında kalan, toplumda değişik şekilde algılara muhatap olan kapıcı ve kaloriferci işçilerimiz için sendikamızın bu alanda ciddi çabaları var. Daha fazlasını yapmalıyız. Apartmanların bir oda bir mutfak mekanlarında hayatlarını sürdürmeye çalışan ve 24 saat hesabı ile çalışan bu arkadaşlarımızın sorunları da bizim sorunlarımız. O zaman binlerce, on binlerce, yüz binlerce arkadaşlarımızın sorunları konusunda sendikamız örgütlenme yapıyor” diye konuştu.

“Ev Hizmetlerinde Çalışanlarımızı Örgütleyeceğiz”

Ev hizmetlerinde çalışan binlerce işçinin de örgütlenmesi ve sendika çatısı altında toplanması için kampanya başlatıldığını ifade eden Arslan, “Gerek ülkemizde, gerekse dışarıdan gelen ev işleri ve bakım işlerinde çalışan yüzbinlerce kadınların da sorunları bizim sorunlarımız. Onlarında örgütlenmesi, sendikalaşması, iş kanunu kapsamına alınması, sosyal güvenlik haklarının geliştirilmesi, yaptıkları işlerin yönetmelikle tanımlandığı bir sisteme ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.

Zengin: “Yolumuz Davamız Hak Yolu”

Eğitim programı ile birlikte HAK-İŞ Bakış açısıyla örgütlenmeyi, iş barışını, hukuki haklarımızı ve fıtratta farklılık haklarda eşitlik konusunda eğitimler verileceğini belirten HAK-İŞ Kadın Komitesi Başkanımız Fatma Zengin konuşmasında, “İnanıyoruz ki bugün burada vereceğimiz eğitim sizlerin aracılığıyla binlerce kişiye ulaşacak. Bizler HAK-İŞ’in neferleriyiz. Yolumuz davamız hak yolu. Hedefimiz gayemiz milyonlarca emekçinin alın terini, haklarını menfaatlerini korumak ve geliştirmek” dedi.

Zengin, Türkiye’de yaklaşık 15 milyon işçi çalışmakta olduğunu vurgulayarak, “Türkiye’de sendikalı işçi sayısı sadece 2 milyon 280 bin. Hâlâ ulaşmamız gereken 13,5 milyon sendikasız işçi, 3 milyon 750 bin sendikasız kadın işçi var. Vakit örgütlenme zamanı. Her birimiz bu kutsal davanın neferleyiz. Hepimiz HAK-İŞ’iz” diye konuştu.

Konuşmaların ardından ‘Fıtratta Farklılık Haklarda Eşitlik’ Ekseninde Çalışma Hayatında Kadın ve İş Barışı konusunda Karabük Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Neşe Yıldız, HAK-İŞ Bakış Açısıyla Sendikal Örgütlenme konusunda Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Kürşat Tutar ve Çalışma Yaşamında Kadın Hakları ve Hukuksal Referanslar konusunda HAK-İŞ Hukuk Müşaviri Av. Hamdi Abdullah Koçoğlu tarafından bir sunum gerçekleştirildi. HAK-İŞ bakış açısıyla sendikal liderlik konusunda Öz Sağlık-İş Sendikamızın Denetleme Kurulu Üyesi Tuba Kavaklı'da sendikal deneyimlerini aktardı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.