Başkent Ankara Meclisi, yola yine Nevzat Ceylan Başkanlığında devam edecek

Başkent Ankara Meclisi, yapılan genel kurulda yeniden Genel Başkanlığa seçilen Nevzat Ceylan ve ekibiyle yola devam etme kararı aldı.

Başkent Ankara Meclisi’nin 6. Olağan Genel Kurulu, Ankaralılar Derneği (AHİD) Genel Merkezi’nde gerçekleşti. Genel Kurula; Başkent Ankara Meclisi Genel Başkanı Nevzat Ceylan, Altındağ Belediye Başkanı Doç. Dr. Asım Balcı, Türkiye Kent Konseyleri Birliği ve Ankara Kent Konseyi Başkanı, Ankara Ticaret Odası Başkanvekili Halil İbrahim Yılmaz, Türk İnternet Medya Birliği (TİMBİR)  Genel Başkanı Dr. Süleyman Basa, Rizeliler Derneği Başkanı Abdurrahman Aksu, Birlik Haber Ajansı (BHA) Genel Müdürü Muhammet Kaçar, Ankara Eski Valisi Saffet Arıkan Bedük ile federasyon başkanları katıldı. “BİZ ANKARA’YI KUCAKLAYAN BİR TEŞKİLATIZ” Başkent Ankara Meclisi’nin, Ankara’ya her daim sahip çıktığının altını çizen Başkent Ankara Meclisi Başkanı Nevzat Ceylan, şunları söyledi: “Şu anda biz Ankara’yı kucaklayan bir teşkilatız. Ankara’mızda önemli işler yapıldığını ve yapmaya devam ettiğimizi özellikle belirtmek istiyorum. Ve biz bugün kongremizin altın altıncısını yapıyoruz. Her şeyimizle Başkent Ankara için mücadele ettiğimizden özellikle belirtmek istiyorum. Evet, Ankara bize hep şöyle tabi etti. Dedi ki Ankara bir Bozkır kasabasıydı. Buradan büyüdü, gelişti. Evet. Ankara Cumhuriyet’le beraber Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le beraber gerçekten büyüdü, gelişti. Şu anda altı milyonun usulü Türkiye’deki ikinci büyük şehir olmaya devam ediyor. Ve artık eski Ankara’da değil, şu anda eskiden söylendiği gibi memur şehri değil, gri şehir değil. Ve şu anda gerçekten sanayisiyle hizmetleriyle yapay yatırmayla son derece önemli noktaya geldiğinde söylemek istiyorum. Ama bu Bozkır kasabasıydı, konusunda kısaca açıklamak istiyorum. Değerli arkadaşlar, Anadolu’nun yine en önemli vilayetlerden bir tanesiydi. Ki Anadolu’da biz buraya Bozkır kasabası derken burası en gelişmiş illerden bir tanesiydi. Etrafındaki yerler de öyleydi. Anadolu’nun her tarafı öyleydi o dönemde. Ama Ankara’nın bir tarihçiliği vardı. Yangın geçirmiş, kıtlık yaşamış. Ve o kıtlıklardan sonra ekonomisi çökmüş, soğuk kumbaşı özellikle ticaretinin azalmasıyla beraber ekonomisi çökmüş. Dolayısıyla bütün bunlar üst üste geldiği için Ankara Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yirmi bir Aralık’ta gelmesiyle beraber Ankara’nın gerçekten çehresi değişmiş.” “ANKARA’NIN BİRİNCİ SORUNU SAHİPSİZLİĞİ” Ceylan, Başkent Ankara’nın her geçen gün gelişmeye devam ettiğini belirterek şu ifadeleri kaydetti: “Ankara’ya ve bugün hızlı trenin merkezi haline geldi. Bir taraftan iki şehir hastanesiyle beraber dünyanın en önemli sağlık merkezi haline geldi. Diğer taraftan Ankara Anadolu Caddesi’yle beraber bütün Anadolu’daki vilayetlerle uçak seferlerinin yapılır hali geldi. Ve Ankara savunma sanayinin başka bir haline geldi. Ankara on üç organize sanayi bölgesiyle ciddi manada bir ekonominin başka bir haline geldi. Ve Ankara gittikçe gelişen, büyüyen ve gelişmesini devam ettiren bir süreci yaşıyor. Ama Ankara’daki eksikliğimiz şu. Bizim kuruluş ve eserlerimizin temelinde de bu var zaten. Ankara bütün bunları yapılırken bazı önemli konulara da çok geç kaldı. Ve o konuların da bir an evvel tamamlanması için biz elimizden gelen mücadeleyi verdiğimizi ve vermeye devam ettiğimizden özellikle belirtmek istiyorum. Ben hep söylüyorum. Ankara bana sorsanız birinci meselesi nedir deseniz? Ankara’nın birinci sorunu sahipsizliği diyorum. Ankara’yı bir türlü sahiplenemedik. İşte bizim amacımız buydu. Gerçek manada Ankara’ya sahiplenme konusunda işte bu grup, bu heyet ki buradaki sayı iki yüz civarında olabilir ama mesela Yozgat Federasyonu’nun bildiğim kadarıyla üç yüze yakın dernek var. Diğeri federasyonlarımızın yüz, yüz elli, iki yüze yakın dernekleri var. Bunların hepsini hesapladığınız zaman yaklaşık üç dört milyon hektar beden biz şu andaki kitlenin kanat önderleri olarak söylüyorum. İşte bu sahipsizlik de kurtarma konusunda bizim başkent Ankara Meclisi son derece önemli görevler yaptığımı özellikle etmek istiyorum.” “ANKARA’DAKİ ALTYAPI TÜRKİYE’DEKİ EN GÜZEL ALTYAPILARDAN BİR TANESİDİR” Ankara’nın sağlık turizminde Türkiye’ye örnek olduğunu söyleyen Ceylan, “Yurt dışı uçuşlar konusunda bir başkentle yakışmayan az sayıda uçuş var. Eğer yurt dışı uçuşları çoğaltabilirsek sağlık turizminin merkezi Ankara olur. Çünkü Ankara’daki sağlık konusundaki altyapı Türkiye’deki en güzel altyapılardan bir tanesidir. İki tane şehir hastanesi açıldı arkadaşlar. Toplam yatak sayısı sekiz bin. Bin. Ve en lüks şekilde en fazla odalardaki yatak sayısı iki. Bu hastanelerdeki tek yataklı oda sayısı neredeyse üç binden fazla. Yani dünyada böyle bir şey yok. Böyle bir güç de yok. Ama sağlık turizmi konusundaki yeterli seviyeye ulaşamamamızın sebebi yurt dışı uçuşların yeterli olmamasından kaynaklanıyor. İnşallah onu da hep beraber çözeceğiz” açıklamasında bulundu. “ŞANSSIZLIKLARIMIZDAN BİRİSİ ANKARA SEVDALISI HİÇ BAKANIMIZIN OLMAMASI” Ankara’ya katkı sağlayabilmek için öncelikle onu sevmek gerektiğini vurgulayan Ceylan, “Bizim çok yani bizim şanssızlıklarımızdan birisi de gerçekten Ankara sevdalısı hiç bakanımızın olmaması. Olsa belki şimdiye kadar herhalde bu tür yatırımların çoğu bize gelebilirdi. Eksiklerimizden bir tanesi bu. Yine öz eleştiri olarak söylüyorum. Mecliste bulunduğum için söylüyorum. Ve bunu da her yerde söylemek zorundayım. Harekete geçirmek için söylüyorum. Eleştirmek için de söylemiyorum. Arkadaşlar Ankara’da otuz altı milletvekili var. Otuz altı milletvekili. Bu büyük bir sayı. Otuz altı milletvekilinden Ankara için ciddi çaba sarf eden beş kişiyi zor buluşsunuz. Her parti için söylüyorum. Bu bir haksızlık. Adaletsizlik. Böyle bir şey olmaz. Gözümün önünde Ankara Milletvekili kendi vilayet için nasıl yatırım koparabilirim, nasıl hizmet götürebilirim derdine düşüyor herkes. Bu haksızlık yaşadığınız yerden seçilmişsiniz. Gideceksiniz siz kendi memleketinize hizmet edeceksiniz. Elbet edeceksin kendi memleketinize. Ona da karşıyayız. Ama Ankara’daki işte sahiden daha sayacağım bir tür eksiğimiz var. Bunları giderilmesi konusunda hiç çaba sarf etmeyeceksiniz. Bunu da kabul etmek mümkün değil. Dolayısıyla Ankara’daki yatırımların eksik kalma sebeplerinden bir tanesi de bu” dedi. HALİL İBRAHİM YILMAZ: IŞIĞINDAN EMİN OLANLAR ETRAFINA IŞIK SAÇAR Ankara Kent Konseyi ve Türkiye Kent Konseyleri Birliği Başkanı, Ankara Ticaret Odası Başkanvekili Halil İbrahim Yılmaz ise konuşmasında, Nevzat Ceylan’ın politik kimliği ile çevresine örnek olduğunu belirterek, “Işığından emin olan insanlar etrafındaki insanlara böyle ışık saçarlar. Nevzat abi politikayı bıraktıktan sonra da işlerini devam ettiriyor. Bu özgüvendir. Bazen politikacılar politikayı bıraktıktan sonra okeye dördüncüyü bulamazlar. Hayata dair bütün çevresini kaybederler. Siz aktif politikayı bıraktığını zaten saygınlığınızdan hiçbir şey kaybetmediniz. Bunun nedeni şudur: Buradaki değerli heyet federasyon başkanlarımız kentin önde gelenleri herkese hak ettiği benim gibi hak etmeyenlere de müthiş değer veriyorsunuz ama buradaki herkes hak ediyor. Dolayısıyla ışığımız güçlü olunca etrafınıza da ışık saçmış oluyorsunuz ve kentteki insanları bir araya getirdiğiniz zaman kamplaşmanın önüne geçiyorsunuz. Elbette politik bir kimliğiniz var” diye konuştu. “DEMOKRASİ ÇIĞLIĞININ ATILDIĞI KENT HERKESİN EVİDİR” Ankara’nın verilen mücadeleler ile değerli bir kent haline geldiğini dile getiren Yılmaz, “Bundan yüz yıl önce Samsun’dan başlayan o kutlu yürüyüş Erzurum’dan Sivas’tan Ankara’ya geldiği zaman Dikmen sırtlarında ölmeye geldik diyen irade sağına ve soluna bakmadı. Direkt ölmeye geldik dedi. Dolayısıyla bu kent ondan dolayı büyük bir kenttir. Bu kent sağına ve soluna yukarı ve aşağı bakmadan idareler uğruna ölmeye geldik diyenleri kent olduğu için kenetlenmemiz gereken bir yer. Coğrafi bir sınır değil burası Ankara. Rize’de doğdum ben. Demokrasi çığlığının atıldığı kent herkesin evidir. Hakkari’deki bir çocuğun da evidir. Ne kadar Nevzat abinin eviyse benim de o kadar evidir. Benim Ankara aidiyetimi biraz Nevzat abiye borçluyum. Onunla beraber zaman geçirdikten sonra bu kent aidiyetim daha da arttı” dedi. “DÜNYANIN KALBİ DERLER ANKARA’YA” Gordion’un Dünya Miras Lisesi’ne girmesiyle Başkent’e gelen turist sayısının artacağına değinen Yılmaz, şunları söyledi: Dünyanın kalbi derler Ankara’ya Ankara’nın kalbi Altındağ. Dünyanın kalbinin Ankara olduğu ve Ankara’nın kalbinin Altındağ olduğu gerçeğinden hareketle yürüyerek yetmişten fazla müzeye gittiğimiz ve sadece Anadolu Medeniyetler Müzesi’nde beş binlik hikaye gördüğümüz bir kentte tek sosyolojiye ve tek düşünceye mahkum edemeyiz kentin mahallelerini. Bu kente gelen turistler şimdilik az. Anıtkabir’e gelen on milyona yakın vatandaşımız var. Haç Bayramı Veli’ye on milyona yakın geliyor. Bu bizim içerideki turizmimizin katkısı. Ama bugün Gordion Dünya Miras Lisesi’ne girdi ve Ahi Şerafettin (Arslanhane) Camii’mizle beraber girdi. Kent için büyük bir şey Ankara için. Bunun burada emeği en çok olan kim biliyor musunuz? Kültür ve Turizm Bakanımız ve Dişleri Bakanımız. On yıl sessizce dosyaları hazırladılar. Altındağ Belediye Başkanımız, Büyükşehir Belediye Başkanımız, herkes arkasında durdu. Şeydi Gordion’da Polatlı Belediye Başkanımız. Gece gündüz koşturdu. Ama sivil taraf bu hikayelere sahip çıkmadığı zaman bizim gibi meclisler bunların sürdürülebilirliği olmuyor. Bugün Diyarbakır’daki surlar Dünya Miras Lisesi’nden çıkarılmakla karşı karşıya. Neden? Süreklilik arz edilmedi. Sürekliliği sağlayamadık. Biz bugün kamu yöneticilerimizin bürokratlarımızın koyduğu iradeyle bu kenti dünyanın kültür turizmcilerini ziyaret edebileceği büyük bir ekonominin parçası haline getirecek. “BİRİNCİ MECLİS BİZİM SEMBOLÜMÜZ” Altındağ Belediyesi olarak Ankara’ya destek vermeye devam edeceklerini belirten Altındağ Belediye Başkanı Doç. Dr. Asım Balcı da konuşmasında şu sözlere yer verdi: “Ankara’da çok önemli işler yapıldı. Yapılacak daha çok da işimiz var tabii bir taraftan. Hep birlikte el ele verdiğimiz sürece bunların hepsinin üstesinden geleceğimize benim hiçbir şüphem yok. Bunu özellikle ifade etmek istiyorum. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını geçtiğimiz hafta büyük bir coşkuyla kutladık Ankara’da. Büyük zorluklarla büyük kısıtlılıklarla Cumhuriyet ilan edildi. Burada Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün etrafında kenetlenen Ankaralılar Cumhuriyet’in kurumlarını da burada inşa etti. İşte Birinci Meclis bizim sembolümüz. Geçtiğimiz hafta Altındağ’da bir okula gittim. Cumhuriyet İlkokulu’muz. Cumhuriyet kurulduktan sonra ismi verilen ilkokul onun ismi yaşasın diye ve o okulun çatısının kiremitleri bu meclis binasında kullanılıyor. İmkansızlıklar içerisinde okuldan kiremitleri getiriyor. Çatısında kullanılıyor. İşte öyle bir anlayışta Cumhuriyet burada ilan edildi. Dolayısıyla bunları her zaman aklımızın bir köşesinde tutarak geleceğe olan borcumuzu geçmişi Ankara’ya taşıyabilmek anlamında neler yapabiliriz? Hangi pozisyonda bulunursak bulunalım? Siyasetçi olalım, iş adamı olalım, dernek başkanı olalım. Bunu aklımızın hiçbir köşesinden çıkarmadan o zorluklarla bu işleri yaptıysak bugün elimizdeki daha fazla imkanlarla çok daha iyisini yapabileceğimizi ben düşünüyorum. Bunun da Başkent Ankara Meclisi çatısı altında çok güzel bir şekilde yapıldığını buradan görüyorum. Katkı veren herkese ben çok teşekkür ediyorum. Altındağ Belediyesi olarak biz de elimizden gelen bu anlayışta göreve geldiğimiz ilk andan itibaren bu anlayışla hareket etmeye çalıştık.” “DEMOKRASİNİN EN ÖNEMLİ GÜÇLERİNDEN BİR TANESİ SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİDİR” Sivil toplum örgütlerinin demokrasiye önemli katkılar sağladığını açıklayan Eski Ankara Valisi Saffet Arıkan Bedük, Demokrasinin en önemli güçlerinden bir tanesi sivil toplum örgütleridir. Sivil toplum örgütleri demokrasinin gücüdür. Ve dolayısıyla yönetişim bağlamında sivil toplum örgütlerinin görev alması, gayret göstermesi hizmetlerin daha süratli, daha verimli ve daha etkili biçimde gerçekleşmesine vesile olacaktır. Ayrıca lobileşme sadece yönetimde bir ilde değil ama aynı zamanda uluslararası ilişkilerde de fevkalade önemli yeri olan faydası olan ve hedefe ulaşmayı sağlayan en önemli araçlardan bir tanesidir. Eğer o lobiyi gerçekleştirirsen başarılı oluyorsunuz. Ben Sayın Başkanımızın Nevzat Ceylan geçmişteki hizmetlerini hep böyle takdirle takip ettim. Ama daha sonra sivil toplum örgütü bağlamında bilhassa lobileşme hususundaki gayretlerini gerçekten son derece dikkatli takip etmeye çalıştım. Sosyal medya üzerinde. Çok güzel bir şey. Benim valiliğimiz sırasında gördüğüm en büyük eksiklerden bir tanesi de budur. Her dönemi kendi şartlar içerisinde değerlendirelim. Her dönem kendi şartları içerisinde çok büyük zorlukların içerisinde kalmıştır. İmkanlar yoktur. En basit söyleyeyim. Bu inandır Ahirlik bizim Türk kültürümüzün en önemli kurumlarından bir tanesidir. Kültürel bakımından söylüyorum. Ama ekonomik bakımından da öyle” diye konuştu. Başkent Ankara Meclisi kurucularından Veli Sarıtoprak’a ve Dericizade Faruk Küçük’e Başkent Ankara Meclisi’nin her yıl sınırlı sayıda verdiği “Üstün Hizmet ve Başarı Ödülleri” takdim edildi. Başkent Ankara Meclisi’nin 6. Olağan Genel Kurulu, Yönetim Kurulu ve Denetleme Kurulu Asıl ve Yedek Üyelerinin Seçimi ile sona erdi.   BAŞKENT ANKARA MECLİSİ YÖNETİM KURULU ÜYELERİ (ASİL) 1. Nevzat Ceylan 2. Adem Can 3. Ahmet Koç 4. Ali Hacıfazlıoğlu 5. Ayşe Gülçin İlhan 6. Ayşe Yıldız 7. Cemal Sertkaya 8. Erdoğan Yıldırım 9. Hayri Çağır 10. Hıfzı Kuruşa 11. Hilmi Gökçınar 12. Hilmi Yaman 13. İhsan Aydeğer 14. Muammer Bostan 15. Murat Kandazoğlu 16. Murat Karasu 17. Nazlı Pınar Aygündüz 18. Nurbanu Eryücel 19. Sonnur Hakbilen 20. Tahir Çelik 21. Uğur Kızılca YÖNETİM KURULU (YEDEK) Nesrin Kanar Gültekin Çağrı Karapınar Ayşegül Akyürek Sevil Altıparmak Görkem Beekmen Selim Avcı Mukaddes Koşucu DENETİM KURULU (ASİL) Selahattin Ayvaz Murat Çatakçı Nuray Baynazoğlu Çam DENETİM KURULU (YEDEK) Recep Taş Osman Emir Mehmet Esenkar