Kalecik'te Sarı Kız Efsanesi

Kültür-Sanat (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 14.04.2022 - 01:55, Güncelleme: 14.04.2022 - 01:55
 

Kalecik'te Sarı Kız Efsanesi

AYBALA MELEK Kalecik kültüründe yer alan Sarı Kız efsanesi, yöre insanının uğrak noktası olan içmece çeşmesi ziyaretiyle ritüele dönüşmüş durumda.  Ankara’nın Kalecik ilçesinde bulunan Sarı Kız İçmece Çeşmesi, yörede yaşayanlar tarafından şifalı su olarak adlandırılıyor.  Kalecik kültüründe yer edinmeyi başaran Sarı Kız’ın hikayesi uzun yıllara dayanırken buranın popülerliği de her geçen gün artıyor.  Kalecik bölgesindeki söylenceye göre Sarı Kız, kıtlık döneminde Kalecik ilçesine gelerek köy halkından ekmek ve su ister. Birçok köyü gezdikten sonra Tünel Köyü’ne gelen Sarı Kız, hiç yardım göremeyince oturup ağlamaya başlar. Öyle ki, gözyaşı damlalarının düştüğü yerde, su birikintisi oluşmaya başlar. Üstü toprak altı taş olan bu su birikintisi, günümüzde yöre halkıtarafından ''şifalı su'' olarak biliniyor.  “Gözyaşı suyu” Köyün sakinlerinden Esma Güneş, kendine özgü şivesiyle efsaneyi şöyle anlatıyor: “Kıtlık döneminde bir kız Kalecik köylerine geliyor. Tam bilinmiyor, ancak ya babasıyla ya da iki çocuğuyla geldi diye de söyleniyor.  Avşar, Satılar derken çoğu köyü gezmişler, sonunda Tünel Köyü’ne gelmişler. Aç ve susuz kalmışlar. Köylülerden yardım istemişler ama kimse yardım etmemiş. Bunun üzerine Tünel Köyü’nün bir tepesine gidip orada ağlamaya başlamış. Çok ağladığı için yerde su birikintisi oluşmuş. Zaten günümüze kadar da o su geldi. Çok tuzlu bir su. Ondan dolayı ‘gözyaşı’ suyu olarak da bilinir. Sarı Kız ağladığı yerde vefat etmiş ama vefat etmeden önce Tünel Köyü’ne lanet okumuş. Bu su herkese şifa olsun ama Tünel Köyü bu sudan asla yararlanamasın demiş. Zaten öyledir, Tünel Köyü uzun yıllar su sorunuyla uğraştı.” Sarı Kız Çeşmesi ve Mezarı Köylü halkından yardım göremeyen Sarı Kız’ın, Tünel Köyü’nün tepesine çıkıp ağladığı ve ağladığı yerde de öldüğü düşünülüyor. Bunun üzerine Sarı Kız’ın mezarı Kalecikliler tarafından Tünel Köyü’ne yaptırılıyor. Oluşan su birikintisi ise çeşme haline getirilmek isteniyor ve etrafı taşlarla çevriliyor. Köy sakinlerinden, adının açıklanmasını istemeyen S.D, ‘‘Büyüklerimizden duyduğumuza göre, Sarı Kız gerçekten o mezarda yatıyor. Önceden mezarı bu şekilde değildi, sadece bir metrelik bir taş dizilmişti. Etrafı gene topraktı. Sonradan mermer ile düzgün bir mezar yaptılar. Bizlerde oraya gittiğimizde mezarı ziyaret ediyoruz. Ritüelimizi gerçekleştiriyoruz.’’   Mezar taşı yaptırılmadan önce arazide herhangi araştırma yapılmamış. Bu durumda mezarın içinde gerçekten bir kalıntı olup olmadığı bilinmiyor. Ancak Kalecik sakinleri Sarı Kız’ın orada yattığına inanıyor. Kalecik ritüeli Söylenceye göre, Sarı Kız’ın gözyaşlarından oluşan su birikintisi, yaz aylarında kaynamaya başlıyor ve şifalı hale geliyor. Özellikle ağustos ayında ziyaret edilen bu yerde birçok hasta kişinin iyileştiği söyleniyor.  Kalecik ritüeli ise üç aşama ile gerçekleştiriliyor. İlk aşamada yerde kaynayan su içiliyor. İkinci aşamada tüm vücuda çamur sürülüyor ve son aşama olarak tepeden aşağıya yuvarlanarak ritüel tamamlanıyor. Ritüel sonunda kişinin istifra etmesiyle mide ve bağırsak sorunlarının iyileştiğine inanılıyor.  S.D. yörede yaşayanlardan biri olarak söylenenlere inandığını belirterek, ‘‘Buraya gelen birçok kişi şifa gördü. Mesela, teyzem, çocukken çok hastaymış. Her gün ölecek gözüyle bakarlarmış. Doktora gitmişler ama en fazla 15 gün iyi oluyormuş sonra yine hastalanıyormuş. En sonunda onu Sarı Kız’a götürdüler. O sudan içti ve iyileşti. Benim çocuğumda da cilt hastalığı vardı. Onu da götürdük oraya. Sonradan geçti hastalığı’’ diye konuşuyor.   Kalecik halkının yoğun ilgi gösterdiği Sarı Kız çeşmesi suyu, her yıl çevre illerden ziyaretçi ağırlamaya devam ediyor.
AYBALA MELEK Kalecik kültüründe yer alan Sarı Kız efsanesi, yöre insanının uğrak noktası olan içmece çeşmesi ziyaretiyle ritüele dönüşmüş durumda.  Ankara’nın Kalecik ilçesinde bulunan Sarı Kız İçmece Çeşmesi, yörede yaşayanlar tarafından şifalı su olarak adlandırılıyor.  Kalecik kültüründe yer edinmeyi başaran Sarı Kız’ın hikayesi uzun yıllara dayanırken buranın popülerliği de her geçen gün artıyor.  Kalecik bölgesindeki söylenceye göre Sarı Kız, kıtlık döneminde Kalecik ilçesine gelerek köy halkından ekmek ve su ister. Birçok köyü gezdikten sonra Tünel Köyü’ne gelen Sarı Kız, hiç yardım göremeyince oturup ağlamaya başlar. Öyle ki, gözyaşı damlalarının düştüğü yerde, su birikintisi oluşmaya başlar. Üstü toprak altı taş olan bu su birikintisi, günümüzde yöre halkıtarafından ''şifalı su'' olarak biliniyor.  “Gözyaşı suyu” Köyün sakinlerinden Esma Güneş, kendine özgü şivesiyle efsaneyi şöyle anlatıyor: “Kıtlık döneminde bir kız Kalecik köylerine geliyor. Tam bilinmiyor, ancak ya babasıyla ya da iki çocuğuyla geldi diye de söyleniyor.  Avşar, Satılar derken çoğu köyü gezmişler, sonunda Tünel Köyü’ne gelmişler. Aç ve susuz kalmışlar. Köylülerden yardım istemişler ama kimse yardım etmemiş. Bunun üzerine Tünel Köyü’nün bir tepesine gidip orada ağlamaya başlamış. Çok ağladığı için yerde su birikintisi oluşmuş. Zaten günümüze kadar da o su geldi. Çok tuzlu bir su. Ondan dolayı ‘gözyaşı’ suyu olarak da bilinir. Sarı Kız ağladığı yerde vefat etmiş ama vefat etmeden önce Tünel Köyü’ne lanet okumuş. Bu su herkese şifa olsun ama Tünel Köyü bu sudan asla yararlanamasın demiş. Zaten öyledir, Tünel Köyü uzun yıllar su sorunuyla uğraştı.” Sarı Kız Çeşmesi ve Mezarı Köylü halkından yardım göremeyen Sarı Kız’ın, Tünel Köyü’nün tepesine çıkıp ağladığı ve ağladığı yerde de öldüğü düşünülüyor. Bunun üzerine Sarı Kız’ın mezarı Kalecikliler tarafından Tünel Köyü’ne yaptırılıyor. Oluşan su birikintisi ise çeşme haline getirilmek isteniyor ve etrafı taşlarla çevriliyor. Köy sakinlerinden, adının açıklanmasını istemeyen S.D, ‘‘Büyüklerimizden duyduğumuza göre, Sarı Kız gerçekten o mezarda yatıyor. Önceden mezarı bu şekilde değildi, sadece bir metrelik bir taş dizilmişti. Etrafı gene topraktı. Sonradan mermer ile düzgün bir mezar yaptılar. Bizlerde oraya gittiğimizde mezarı ziyaret ediyoruz. Ritüelimizi gerçekleştiriyoruz.’’   Mezar taşı yaptırılmadan önce arazide herhangi araştırma yapılmamış. Bu durumda mezarın içinde gerçekten bir kalıntı olup olmadığı bilinmiyor. Ancak Kalecik sakinleri Sarı Kız’ın orada yattığına inanıyor. Kalecik ritüeli Söylenceye göre, Sarı Kız’ın gözyaşlarından oluşan su birikintisi, yaz aylarında kaynamaya başlıyor ve şifalı hale geliyor. Özellikle ağustos ayında ziyaret edilen bu yerde birçok hasta kişinin iyileştiği söyleniyor.  Kalecik ritüeli ise üç aşama ile gerçekleştiriliyor. İlk aşamada yerde kaynayan su içiliyor. İkinci aşamada tüm vücuda çamur sürülüyor ve son aşama olarak tepeden aşağıya yuvarlanarak ritüel tamamlanıyor. Ritüel sonunda kişinin istifra etmesiyle mide ve bağırsak sorunlarının iyileştiğine inanılıyor.  S.D. yörede yaşayanlardan biri olarak söylenenlere inandığını belirterek, ‘‘Buraya gelen birçok kişi şifa gördü. Mesela, teyzem, çocukken çok hastaymış. Her gün ölecek gözüyle bakarlarmış. Doktora gitmişler ama en fazla 15 gün iyi oluyormuş sonra yine hastalanıyormuş. En sonunda onu Sarı Kız’a götürdüler. O sudan içti ve iyileşti. Benim çocuğumda da cilt hastalığı vardı. Onu da götürdük oraya. Sonradan geçti hastalığı’’ diye konuşuyor.   Kalecik halkının yoğun ilgi gösterdiği Sarı Kız çeşmesi suyu, her yıl çevre illerden ziyaretçi ağırlamaya devam ediyor.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.