İnsan savaşıyor; dünya yok oluyor

Güncel (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 19.05.2022 - 09:38, Güncelleme: 19.05.2022 - 09:38
 

İnsan savaşıyor; dünya yok oluyor

Dünya; tıpkı hayatlarımız gibi bazen çok hızlı sağa-sola savruluyor. Bir bakıyorsunuz tepemizde güneş beliriyor; “ne sıcak” derken yağmur başlıyor; rüzgar esiyor, fırtına çıkıyor hatta dolu yağıyor, karla karışık yağmur uyarısı yapılıyor!.. Hava tuhaf... Bir de dünyanın başka dertleri var. Ukrayna-Rusya savaşı ile ortaya çıkan ‘buğday’ sorunu, tarım ürünlerinde yaşanabilecek sıkıntılar. “Koranavirüs tehdidi yeniden büyür mü?” sorusu da bir kenarda duruyor. Yani; yanı başımızda süren savaş ve senaryolarının dışında iklim, kıtlık, ekonomi ve virüs gibi başlıca konular da gündemin ilk sırasında. Ankara ve dünya... “İklim Dostu ANKHABER”, uzun süredir devam eden ‘çevre ve iklim’ sayfasıyla takipçilerimizden beğeni kazanıyor. Ankara’nın her alanda başkent kimliğine yakışır seviyeye gelmesi, ‘ortak akıl’ vurgusunun samimiyetle kenti yönetenler tarafından uygulanması, tarımın, turizmin, ekonominin, sanayinin başkentte gelişmesi ve büyümesini takip ediyor, sorunları gündeme taşıyoruz. Ama; iklim çok hayati bir konu... Israrla vurgulamak, geleceğimiz adına adımları hep birlikte atmak zorundayız... Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raportörü Prof. Dr. Joyashree Roy, küresel ısınmayla mücadelede önümüzdeki birkaç yılın çok mühim olduğunu belirterek, “Tüm sektörlerde ve bölgelerde derhal ciddi emisyon azaltımları yapılmadığı takdirde ısınmayı 1,5 derecenin altında tutmak imkansız olacak” dedi. Dünyamızın geleceği ve yeşil dönüşüm konularında üç ciltlik bir rapor hazırlayan Roy, “Tüm ülkelerin COP26’dan (2021 BM İklim Değişikliği Konferansı) önce duyurdukları Ulusal Katkı Beyanlarını ele alırsak, IPCC raporu bu beyanlarla 1,5 derece sınırını aşan bir ısınmaya neden olunacağını gösteriyor. 2030’dan sonra ısınmayı 2 derecenin dahi altında sınırlamak zor olacak. Bu; sıcaklığın planlanan şekilde stabilize edilmesi için şu an harekete geçmemiz gerektiğini gösteren, gerçekten endişe verici bir mesaj” dedi. İsraf azaltılmalı Prof. Dr. Roy, gıda israfının azaltılmasının ve daha sürdürülebilir diyetlerin benimsenmesinin çok büyük oranda emisyon azaltımı sağlayabildiğini de söyledi. İklim değişikliği ile mücadele için finansal akışın endişe verici düzeyde düşük olduğuna işaret eden Roy, “Küresel ısınmayı 1,5 ila 2 derecenin altında tutmak için gereken finansal akış 2030’a kadar ihtiyaç duyulan düzeyden 3 ila 6 kat az. Raporda sunulan değerlendirme aynı zamanda yatırım açığını kapatmak için yeterli küresel sermaye ve likidite olduğunu gösteriyor. Bu da sermaye piyasasında yatırım için müsait fonlar bulunduğu anlamına geliyor. Yani, hükümetlerden ve uluslararası topluluktan, kamu sektörü finansmanı ve politikasının insan refahını artıran ve aynı zamanda emisyonu azaltan bu eylemlere daha güçlü bir uyum sağlamasını da kapsayan net sinyaller alınması gerekiyor.” Alınacak zor kararlar Ülkelerin sürdürülebilir kalkınmaya geçiş yapabilmesi ve kalkınmanın kalıcı olabilmesi için zor kararlar almaları gerektiğine dikkati çeken Prof. Dr. Joyashree Roy, “2 derecelik bir ısınma muhtemelen 2050’ye gelindiğinde Sahra Altı Afrika’da, Güney Asya’da, Orta ve Güney Amerika’da ve küçük adalarda gıda kıtlığına ve sonucunda yetersiz beslenmeye yol açacaktır. Tüm sektörlerde ve bölgelerde derhal ciddi emisyon azaltımları yapılmadığı takdirde 1,5 derece imkansız olacak. Yani önümüzdeki birkaç yıl çok kritik” dedi.
Dünya; tıpkı hayatlarımız gibi bazen çok hızlı sağa-sola savruluyor. Bir bakıyorsunuz tepemizde güneş beliriyor; “ne sıcak” derken yağmur başlıyor; rüzgar esiyor, fırtına çıkıyor hatta dolu yağıyor, karla karışık yağmur uyarısı yapılıyor!.. Hava tuhaf... Bir de dünyanın başka dertleri var. Ukrayna-Rusya savaşı ile ortaya çıkan ‘buğday’ sorunu, tarım ürünlerinde yaşanabilecek sıkıntılar. “Koranavirüs tehdidi yeniden büyür mü?” sorusu da bir kenarda duruyor. Yani; yanı başımızda süren savaş ve senaryolarının dışında iklim, kıtlık, ekonomi ve virüs gibi başlıca konular da gündemin ilk sırasında. Ankara ve dünya... “İklim Dostu ANKHABER”, uzun süredir devam eden ‘çevre ve iklim’ sayfasıyla takipçilerimizden beğeni kazanıyor. Ankara’nın her alanda başkent kimliğine yakışır seviyeye gelmesi, ‘ortak akıl’ vurgusunun samimiyetle kenti yönetenler tarafından uygulanması, tarımın, turizmin, ekonominin, sanayinin başkentte gelişmesi ve büyümesini takip ediyor, sorunları gündeme taşıyoruz. Ama; iklim çok hayati bir konu... Israrla vurgulamak, geleceğimiz adına adımları hep birlikte atmak zorundayız... Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raportörü Prof. Dr. Joyashree Roy, küresel ısınmayla mücadelede önümüzdeki birkaç yılın çok mühim olduğunu belirterek, “Tüm sektörlerde ve bölgelerde derhal ciddi emisyon azaltımları yapılmadığı takdirde ısınmayı 1,5 derecenin altında tutmak imkansız olacak” dedi. Dünyamızın geleceği ve yeşil dönüşüm konularında üç ciltlik bir rapor hazırlayan Roy, “Tüm ülkelerin COP26’dan (2021 BM İklim Değişikliği Konferansı) önce duyurdukları Ulusal Katkı Beyanlarını ele alırsak, IPCC raporu bu beyanlarla 1,5 derece sınırını aşan bir ısınmaya neden olunacağını gösteriyor. 2030’dan sonra ısınmayı 2 derecenin dahi altında sınırlamak zor olacak. Bu; sıcaklığın planlanan şekilde stabilize edilmesi için şu an harekete geçmemiz gerektiğini gösteren, gerçekten endişe verici bir mesaj” dedi. İsraf azaltılmalı Prof. Dr. Roy, gıda israfının azaltılmasının ve daha sürdürülebilir diyetlerin benimsenmesinin çok büyük oranda emisyon azaltımı sağlayabildiğini de söyledi. İklim değişikliği ile mücadele için finansal akışın endişe verici düzeyde düşük olduğuna işaret eden Roy, “Küresel ısınmayı 1,5 ila 2 derecenin altında tutmak için gereken finansal akış 2030’a kadar ihtiyaç duyulan düzeyden 3 ila 6 kat az. Raporda sunulan değerlendirme aynı zamanda yatırım açığını kapatmak için yeterli küresel sermaye ve likidite olduğunu gösteriyor. Bu da sermaye piyasasında yatırım için müsait fonlar bulunduğu anlamına geliyor. Yani, hükümetlerden ve uluslararası topluluktan, kamu sektörü finansmanı ve politikasının insan refahını artıran ve aynı zamanda emisyonu azaltan bu eylemlere daha güçlü bir uyum sağlamasını da kapsayan net sinyaller alınması gerekiyor.” Alınacak zor kararlar Ülkelerin sürdürülebilir kalkınmaya geçiş yapabilmesi ve kalkınmanın kalıcı olabilmesi için zor kararlar almaları gerektiğine dikkati çeken Prof. Dr. Joyashree Roy, “2 derecelik bir ısınma muhtemelen 2050’ye gelindiğinde Sahra Altı Afrika’da, Güney Asya’da, Orta ve Güney Amerika’da ve küçük adalarda gıda kıtlığına ve sonucunda yetersiz beslenmeye yol açacaktır. Tüm sektörlerde ve bölgelerde derhal ciddi emisyon azaltımları yapılmadığı takdirde 1,5 derece imkansız olacak. Yani önümüzdeki birkaç yıl çok kritik” dedi.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.