Ankaralı Sanayiciler Yabancı Misyonla Bir Araya Geldi

Ekonomi 15.09.2022 - 12:40, Güncelleme: 15.09.2022 - 12:40
 

Ankaralı Sanayiciler Yabancı Misyonla Bir Araya Geldi

Ankara Sanayi Odası tarafından Ankara iş dünyası ile Ankara’da ki yabancı misyon temsilcilerini bir araya getiren ve bu yıl 11.'si düzenlenen ASO Büyükelçiler Resepsiyonu Etnoğrafya Müzesi'nde gerçekleştirildi.
ASO Başkanı Nurettin Özdebir’in ev sahipliğinde gerçekleşen resepsiyona Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Faruk Kaymakcı, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Fatih Kacır, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, Büyükelçiler, Ticaret Ateşeleri, Milletvekilleri, bürokratlar ile iş dünyası temsilcileri katıldı. Resepsiyonun açış konuşmasını yapan ASO Başkanı Nurettin Özdebir’in konuşması şöyle: “Sayın Büyükelçiler, Sayın Milletvekilleri, Sayın Bakan Yardımcıları, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanım, Yabancı Misyonun değerli temsilcileri, Değerli bürokratlar, Sivil toplum örgütlerinin değerli başkan ve yöneticileri, iş dünyasının değerli temsilcileri, değerli basın mensupları, kıymetli konuklar, Hepinizi şahsım ve Ankara Sanayi Odası Yönetim Kurulu adına saygıyla selamlıyor, hoş geldiniz diyorum. Bu güzel Ankara akşamında bu yıl 11.’sini düzenlediğimiz ve artık geleneksel hale gelen resepsiyonumuzda sizlerle birlikte olmaktan büyük bir mutluluk duyduğumuzu ifade etmek istiyorum. Geride bıraktığımız 10 yıl boyunca yabancı misyon temsilcileri ile Ankara iş dünyasını bir araya getirdiğimiz bu davetlerimizde çok güzel işbirliklerinin geliştiğini gördük. Ayrıca güzel dostluklar oluştu. Bundan büyük bir mutluluk duyuyoruz.  Aramızda Ankara’da göreve yeni başlayan yabancı misyondan konuklarımız da var. O nedenle izninizle önce Türkiye ekonomisiyle ilgili kısa bir değerlendirme yapmak istiyorum. Ardından da Ankara ile ilgili birkaç tespit yapıp sözlerimi tamamlayacağım. Değerli Konuklar, Küresel ekonomilerde, farklı kritik konuların krize dönüştüğü, akümüle olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Başta küresel güvenlik sorunu olmak üzere, stagflasyon, resesyon, enerji ve gıda krizinin yaşandığı bir süreçten geçiyoruz.  Küresel ekonomilerin, yerel önceliklere odaklandığı, ulus devlet anlayışının güçlendiği, küreselleşme olgusunun sorgulandığı, bölgeselleşmenin daha fazla konuşulmaya başlandığı bir dönemi hep beraber yaşıyoruz. 2008 küresel krizi, ardından küresel ölçekte hız kazanarak süregelen ticaret gerilimleri, ekonomik milliyetçilik, bugün ise pandemi ve sonrasında ulusal güvenlik sorununun yarattığı riskler her geçen gün daha da artıyor.  Bu güçlü ve zorlayıcı etkilere rağmen Türkiye ekonomisi hızlı bir toparlanma süreci içesine girerek, en yüksek büyüme rakamlarına ulaşan ülkelerden birisi olmuştur. Türkiye, hızla büyüyen, dünya ile ekonomik alanda hızla bütünleşmesini sürdüren 85 milyonluk nüfusuyla yatırımcıya geniş imkânlar sunan büyük bir pazardır. Özellikle deniz ve kara yollarının yanı sıra, coğrafi konumunun pek çok bölgeye rahatlıkla ulaşım kurmaya imkân vermesi, ülkemiz önemine daha derin bir boyut ve anlam kazanmaktadır. İç pazarın büyüklüğü nedeniyle, ülkemiz hedef ve imkânları yüksek bir pazar konumundadır ve etki alanı olarak çok geniş bir coğrafyaya yayılmaktadır. Yaklaşık bin yıldan beri dünyanın önemli siyasi ve ekonomik olaylarının belirleyicisi olan bir devlettir. Küresel gerginlik ve pandeminin gölgesinde geçen 2021 yılında %11 büyüyen Türkiye ekonomisi, 2022 birinci çeyreğinde %7,3, ikinci çeyrekte ise %7,6’lık önemli bir büyümeye imza attı.  Tüm olumsuz küresel iklime rağmen ekonomimiz muhtemeldir ki 2022’nin tamamında %5’in üzerinde bir büyümeye ulaşacaktır. Bunu destekler mahiyette son dönemde birçok uluslararası kuruluş büyüme beklentilerini revize ederek yukarı yönlü tahminlerini ortaya koymuştur. Diğer yandan Ülkemiz İhracat tarafında da önemli başarılara imza atmaktadır.  Sanayinin desteği ile ihracat artışındaki ivmelenme devam etmektedir. Zorlu koşullara rağmen üretebilme yeteneğini ve tedarikçi gücünü gösteren ihracatçılarımız Ağustos'ta yüzde 13,2’lik artışla 21.34 milyar dolarlık ihracat ile tüm zamanların en yüksek ağustos ayı ihracat rakamına imza attı.  Yılın ilk 8 ayında 165 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren Türk ihracatçısı, son 12 ayda ise 250 milyar doları aşarak yıllık bazdaki ihracat hedefine Ağustos ayında ulaşmış oldu. Ülkemiz Ağustos ayında 220 ülke ve bölgede ihracat yaparken, 151 ülkeye ihracatını artırdı. Küresel ekonomide Çin merkezli üretim ağına alternatif arayışlarında; sanayisi, rekabetçi fiyatları, nitelikli iş gücü, özellikle coğrafi konumu ile ülkemiz ön plana çıkmış ve bu pozisyonunu önümüzdeki yıllarda daha da güçlendirecektir. Özellikle başta Avrupa ülkeleri olmak üzere yaşanan küresel enerji krizi ve ortaya çıkaracağı olumsuz etkileri dikkate aldığımızda fırsatları iyi değerlendirebilecek Türkiye, başta kıta Avrupa’sı olmak üzere küresel bir üretim ve teknoloji üstü olabilecek potansiyele sahiptir. Değerli konuklar, Ankara ile ilgili birkaç tespit yaparak konuşmamı tamamlamak istiyorum.  Ankara sahip olduğu 113 Ar-Ge merkezi, 36 tasarım merkezi, 11 Teknoloji Geliştirme bölgesi (TGB) ve 13 Organize Sanayi Bölgesi ile Türkiye’nin diğer illerine göre önemli bir üstünlüğe sahiptir.  Ankara 2021 yılında  9,3 milyar, son 12 ayda ise 11 milyar doları aşan ihracatı ile  Türkiye’de en çok ihracat yapan 5. İl konumundadır.  Ankara ihracatının %90’a yakını sanayi sektörü  tarafından gerçekleştirilmektedir. 2021 yılında Türkiye’nin toplam savunma sanayi ürün ihracatının %33’dan fazlasını Ankara tek başına gerçekleştirmiştir. Türkiye’nin başkenti ve en kalabalık 2. şehri olan Ankara, Bölgelere Göre Gayrisafi Katma Değer (GSKD) üretiminde de Türkiye’nin 2. büyük kentidir. Ankara, savunma, makine, medikal, ulaştırma, elektrik ve madencilik sanayii ile müteahhitlik gibi güçlü sektörleri ile ön plana çıkmaktadır. Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu içerisinde 33, İlk 1000 ihracatçısı içinde ise 46 Ankara firması bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” sıralamasında yer alan 42 Türk müteahhitlik firmasının 18’i Ankara’dadır. Öte yandan, kentimiz üniversiteleri ile de ön plana çıkmaktadır. 8 devlet üniversitesi, 14 vakıf üniversitesi olmak üzere toplam 22 üniversite ve 22 bine yakın akademisyen bulunmaktadır. Bu üniversitelerde 2021-2022 eğitim-öğretim yılı itibariyle ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde okuyan öğrenci sayısı 350 bine yakındır.  Ayrıca, Türkiye’deki 22 araştırma üniversitesinin 5 tanesi Ankara’da bulunmaktadır. Değerli konuklar, Ankara, gerek sanayi bölgeleri, gerek teknoloji gelişim merkezleri ve gerekse sahip olduğu insan kaynağı açısından Türkiye’nin diğer birçok kentine göre daha avantajlı durumdadır.  Sahip olduğu bu avantajlar da ülke ekonomisine katma değer olarak yansımaktadır. Ankara, ilerleyen yıllarda teknolojik dönüşümünü daha da hızlandıracak ve Türkiye’nin teknoloji üretim ve ihracat üssü konumunu güçlendirecektir. Ankara Sanayi Odası sunduğu bilgi, danışmanlık, eğitim ve iş geliştirme hizmetleri, yürüttüğü projeler, kurduğu ulusal ve uluslararası işbirlikleri yoluyla Ankara’nın yüksek teknoloji üssü olmasını ve sanayi yatırımları için bir cazibe merkezi haline gelmesini sağlamak amacıyla çalışmalar yapmakta ve bölgesel ve sektörel politikaların üretilmesine katkı sunmaktadır. Belirlemiş olduğumuz vizyon ve misyon çerçevesinde Ankara’nın rekabet gücünün artırılmasına katkı sağlamaya devam ederek,  “Başkentin sanayiinden sanayinin başkentine” hedefimize doğru kararlı adımlarla ilerleyeceğiz. Türkiye ve Ankara’nın üretim gücü, küresel ekonominin ihtiyaçlarını karşılayabilecek potansiyele sahiptir. Siz isteyin biz her şeyi üretmeye hazırız. Küresel olumsuzluklardan etkilenmememiz mümkün değildir, ancak önemli olan dışarıda yaşanan olumsuzlukları kendi lehimize çevirebilecek adımların atılabilmesidir. Önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisindeki dengelenmenin çok daha hissedilir bir şekilde ortaya çıkması ile birlikte Türkiye ekonomisinin ne kadar sağlam bir ekonomi olduğunu bir kez daha hep birlikte göreceğiz Sözlerime burada son verirken, katılımınız için tekrar teşekkür ediyor, hepinize güzel bir akşam diliyorum.” Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da Ankara’nın tarımda, turizmde, bilişimde ve sanayide başkent ayrıcalığı olması ve Türkiye’de en ön safhada olması için gayret sarfettiklerini söyleyerek, “Bana ziyarete gelen büyükelçilerimizin en büyük ortak isteği, Ankara’ya direk uçuşun olması. Ankara’ya direk uçuş sağlanırsa, ekonomimize ve sanayimize yapacağı katkı şüphesizdir. İnşallah bunu da hep birlikte gerçekleştirebiliriz” ifadelerini kullandı. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam da “Başkentimiz pek çok boyutuyla önemli çalışmalar, hazırlıklar yaparak sadece kentimize, ülkemize, yakın coğrafyamıza değil, bütün dünyanın ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyor. Ankara’mızın sanayisi başta olmak üzere üretimine, istihdamına ve gelişimine katkı sağlamaktadır. Dünyanın pek çok ülkesinden ülkemize ve Başkentimize bakanlığımız bünyesindeki faaliyetler çerçevesinde başta turizm olmak üzere kültür, sanat ve kalkınma iş birlikleri çalışmaları çerçevesinde yoğun etkileşimler içerisindeyiz. Diğer devletlerinin temsilcilerinin başkentimize başta olmak üzere buralara yatırımcıların gelmesini daha büyük sanayi yatırımları yapmasını ve iş birliklerinin artırılmasını ısrarla teklif ediyorum” diye konuştu. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcı Fatih Kacırda, “Bağımsız bir dış politika yürütmeyi, sorunların diploması ile dostane çözümünü en temel yaklaşım yöntemi olarak görüyoruz. Bağımsız bir dış politika yürütmek adına yalnızca siyasi arenada kuvvetli olmak bizim için yeterli değil. Ekonomik, bilimsel, teknolojik tüm alanlarda güçlü olmak var olmak zorunda olduğumuzun bilincindeyiz. Bugün Ankara sadece siyaset ile kendinden söz ettirmiyor. Ülkemizde bilimin, yüksek teknolojik üretimde, istihdamda, girişimcilikte ilk akla gelen şehirlerimiz arasında yer almaktadır. Yatırımcılar için biz cazibe merkezi olmakta. Yabancı yatırımcılara yönelik çağrımızı yinelemek istiyorum. Biz yerli-yabancı ayrımı yapmadan tüm yatırımcıları sağladığımız geniş teşvik imkanları, ülkemizdeki istikrar ve güven ortamından yararlanarak birlikte kazanmaya davet ediyoruz. Bu davetimiz Ankara’da yatırım yapacak yatırımcılar için de geçerli. Bundan sonra da en üst düzeyde destek sağlayacağımızın taahhüdünü burada huzurlarınızda sunmak istiyorum” dedi. Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Faruk Kaymakcıise, “Bizim amacımız diplomatik misyonları ve Ankara sanayicisini bir araya getirmek. Ortak hedefler belirlemek. Ankara’mızı ve Türkiye’mizi birlikte çok daha ileri noktalara taşımak. Bunları yaparken Avrupa Birliği’ne aday olduğumuzu, Gümrük Birliği’nin tarafı olduğumuzu, vizenin iş insanlarımızın önünde artık engel olmaması gerektiğini vurgulamak istiyorum. Umarım bu tür toplantılar ülkemiz ile tüm ülkeler arasında ticaretin, yatırımın artmasına, dostluğun güçlenmesine katkıda bulunur” dedi.
Ankara Sanayi Odası tarafından Ankara iş dünyası ile Ankara’da ki yabancı misyon temsilcilerini bir araya getiren ve bu yıl 11.'si düzenlenen ASO Büyükelçiler Resepsiyonu Etnoğrafya Müzesi'nde gerçekleştirildi.

ASO Başkanı Nurettin Özdebir’in ev sahipliğinde gerçekleşen resepsiyona Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Faruk Kaymakcı, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Fatih Kacır, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, Büyükelçiler, Ticaret Ateşeleri, Milletvekilleri, bürokratlar ile iş dünyası temsilcileri katıldı.

Resepsiyonun açış konuşmasını yapan ASO Başkanı Nurettin Özdebir’in konuşması şöyle:

“Sayın Büyükelçiler, Sayın Milletvekilleri, Sayın Bakan Yardımcıları, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanım, Yabancı Misyonun değerli temsilcileri, Değerli bürokratlar, Sivil toplum örgütlerinin değerli başkan ve yöneticileri, iş dünyasının değerli temsilcileri, değerli basın mensupları, kıymetli konuklar,

Hepinizi şahsım ve Ankara Sanayi Odası Yönetim Kurulu adına saygıyla selamlıyor, hoş geldiniz diyorum.

Bu güzel Ankara akşamında bu yıl 11.’sini düzenlediğimiz ve artık geleneksel hale gelen resepsiyonumuzda sizlerle birlikte olmaktan büyük bir mutluluk duyduğumuzu ifade etmek istiyorum.

Geride bıraktığımız 10 yıl boyunca yabancı misyon temsilcileri ile Ankara iş dünyasını bir araya getirdiğimiz bu davetlerimizde çok güzel işbirliklerinin geliştiğini gördük. Ayrıca güzel dostluklar oluştu. Bundan büyük bir mutluluk duyuyoruz. 

Aramızda Ankara’da göreve yeni başlayan yabancı misyondan konuklarımız da var. O nedenle izninizle önce Türkiye ekonomisiyle ilgili kısa bir değerlendirme yapmak istiyorum. Ardından da Ankara ile ilgili birkaç tespit yapıp sözlerimi tamamlayacağım.

Değerli Konuklar,

Küresel ekonomilerde, farklı kritik konuların krize dönüştüğü, akümüle olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Başta küresel güvenlik sorunu olmak üzere, stagflasyon, resesyon, enerji ve gıda krizinin yaşandığı bir süreçten geçiyoruz. 

Küresel ekonomilerin, yerel önceliklere odaklandığı, ulus devlet anlayışının güçlendiği, küreselleşme olgusunun sorgulandığı, bölgeselleşmenin daha fazla konuşulmaya başlandığı bir dönemi hep beraber yaşıyoruz.

2008 küresel krizi, ardından küresel ölçekte hız kazanarak süregelen ticaret gerilimleri, ekonomik milliyetçilik, bugün ise pandemi ve sonrasında ulusal güvenlik sorununun yarattığı riskler her geçen gün daha da artıyor. 

Bu güçlü ve zorlayıcı etkilere rağmen Türkiye ekonomisi hızlı bir toparlanma süreci içesine girerek, en yüksek büyüme rakamlarına ulaşan ülkelerden birisi olmuştur.

Türkiye, hızla büyüyen, dünya ile ekonomik alanda hızla bütünleşmesini sürdüren 85 milyonluk nüfusuyla yatırımcıya geniş imkânlar sunan büyük bir pazardır.

Özellikle deniz ve kara yollarının yanı sıra, coğrafi konumunun pek çok bölgeye rahatlıkla ulaşım kurmaya imkân vermesi, ülkemiz önemine daha derin bir boyut ve anlam kazanmaktadır.

İç pazarın büyüklüğü nedeniyle, ülkemiz hedef ve imkânları yüksek bir pazar konumundadır ve etki alanı olarak çok geniş bir coğrafyaya yayılmaktadır. Yaklaşık bin yıldan beri dünyanın önemli siyasi ve ekonomik olaylarının belirleyicisi olan bir devlettir.

Küresel gerginlik ve pandeminin gölgesinde geçen 2021 yılında %11 büyüyen Türkiye ekonomisi, 2022 birinci çeyreğinde %7,3, ikinci çeyrekte ise %7,6’lık önemli bir büyümeye imza attı. 

Tüm olumsuz küresel iklime rağmen ekonomimiz muhtemeldir ki 2022’nin tamamında %5’in üzerinde bir büyümeye ulaşacaktır. Bunu destekler mahiyette son dönemde birçok uluslararası kuruluş büyüme beklentilerini revize ederek yukarı yönlü tahminlerini ortaya koymuştur.

Diğer yandan Ülkemiz İhracat tarafında da önemli başarılara imza atmaktadır.  Sanayinin desteği ile ihracat artışındaki ivmelenme devam etmektedir.

Zorlu koşullara rağmen üretebilme yeteneğini ve tedarikçi gücünü gösteren ihracatçılarımız Ağustos'ta yüzde 13,2’lik artışla 21.34 milyar dolarlık ihracat ile tüm zamanların en yüksek ağustos ayı ihracat rakamına imza attı. 

Yılın ilk 8 ayında 165 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren Türk ihracatçısı, son 12 ayda ise 250 milyar doları aşarak yıllık bazdaki ihracat hedefine Ağustos ayında ulaşmış oldu. Ülkemiz Ağustos ayında 220 ülke ve bölgede ihracat yaparken, 151 ülkeye ihracatını artırdı.

Küresel ekonomide Çin merkezli üretim ağına alternatif arayışlarında; sanayisi, rekabetçi fiyatları, nitelikli iş gücü, özellikle coğrafi konumu ile ülkemiz ön plana çıkmış ve bu pozisyonunu önümüzdeki yıllarda daha da güçlendirecektir.

Özellikle başta Avrupa ülkeleri olmak üzere yaşanan küresel enerji krizi ve ortaya çıkaracağı olumsuz etkileri dikkate aldığımızda fırsatları iyi değerlendirebilecek Türkiye, başta kıta Avrupa’sı olmak üzere küresel bir üretim ve teknoloji üstü olabilecek potansiyele sahiptir.

Değerli konuklar,

Ankara ile ilgili birkaç tespit yaparak konuşmamı tamamlamak istiyorum.  Ankara sahip olduğu 113 Ar-Ge merkezi, 36 tasarım merkezi, 11 Teknoloji Geliştirme bölgesi (TGB) ve 13 Organize Sanayi Bölgesi ile Türkiye’nin diğer illerine göre önemli bir üstünlüğe sahiptir. 

Ankara 2021 yılında  9,3 milyar, son 12 ayda ise 11 milyar doları aşan ihracatı ile  Türkiye’de en çok ihracat yapan 5. İl konumundadır.  Ankara ihracatının %90’a yakını sanayi sektörü  tarafından gerçekleştirilmektedir. 2021 yılında Türkiye’nin toplam savunma sanayi ürün ihracatının %33’dan fazlasını Ankara tek başına gerçekleştirmiştir.

Türkiye’nin başkenti ve en kalabalık 2. şehri olan Ankara, Bölgelere Göre Gayrisafi Katma Değer (GSKD) üretiminde de Türkiye’nin 2. büyük kentidir.

Ankara, savunma, makine, medikal, ulaştırma, elektrik ve madencilik sanayii ile müteahhitlik gibi güçlü sektörleri ile ön plana çıkmaktadır.

Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu içerisinde 33, İlk 1000 ihracatçısı içinde ise 46 Ankara firması bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” sıralamasında yer alan 42 Türk müteahhitlik firmasının 18’i Ankara’dadır.

Öte yandan, kentimiz üniversiteleri ile de ön plana çıkmaktadır. 8 devlet üniversitesi, 14 vakıf üniversitesi olmak üzere toplam 22 üniversite ve 22 bine yakın akademisyen bulunmaktadır. Bu üniversitelerde 2021-2022 eğitim-öğretim yılı itibariyle ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde okuyan öğrenci sayısı 350 bine yakındır.  Ayrıca, Türkiye’deki 22 araştırma üniversitesinin 5 tanesi Ankara’da bulunmaktadır.

Değerli konuklar,

Ankara, gerek sanayi bölgeleri, gerek teknoloji gelişim merkezleri ve gerekse sahip olduğu insan kaynağı açısından Türkiye’nin diğer birçok kentine göre daha avantajlı durumdadır.  Sahip olduğu bu avantajlar da ülke ekonomisine katma değer olarak yansımaktadır. Ankara, ilerleyen yıllarda teknolojik dönüşümünü daha da hızlandıracak ve Türkiye’nin teknoloji üretim ve ihracat üssü konumunu güçlendirecektir.

Ankara Sanayi Odası sunduğu bilgi, danışmanlık, eğitim ve iş geliştirme hizmetleri, yürüttüğü projeler, kurduğu ulusal ve uluslararası işbirlikleri yoluyla Ankara’nın yüksek teknoloji üssü olmasını ve sanayi yatırımları için bir cazibe merkezi haline gelmesini sağlamak amacıyla çalışmalar yapmakta ve bölgesel ve sektörel politikaların üretilmesine katkı sunmaktadır.

Belirlemiş olduğumuz vizyon ve misyon çerçevesinde Ankara’nın rekabet gücünün artırılmasına katkı sağlamaya devam ederek,  “Başkentin sanayiinden sanayinin başkentine” hedefimize doğru kararlı adımlarla ilerleyeceğiz.

Türkiye ve Ankara’nın üretim gücü, küresel ekonominin ihtiyaçlarını karşılayabilecek potansiyele sahiptir. Siz isteyin biz her şeyi üretmeye hazırız.

Küresel olumsuzluklardan etkilenmememiz mümkün değildir, ancak önemli olan dışarıda yaşanan olumsuzlukları kendi lehimize çevirebilecek adımların atılabilmesidir. Önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisindeki dengelenmenin çok daha hissedilir bir şekilde ortaya çıkması ile birlikte Türkiye ekonomisinin ne kadar sağlam bir ekonomi olduğunu bir kez daha hep birlikte göreceğiz

Sözlerime burada son verirken, katılımınız için tekrar teşekkür ediyor, hepinize güzel bir akşam diliyorum.”

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da Ankara’nın tarımda, turizmde, bilişimde ve sanayide başkent ayrıcalığı olması ve Türkiye’de en ön safhada olması için gayret sarfettiklerini söyleyerek, “Bana ziyarete gelen büyükelçilerimizin en büyük ortak isteği, Ankara’ya direk uçuşun olması. Ankara’ya direk uçuş sağlanırsa, ekonomimize ve sanayimize yapacağı katkı şüphesizdir. İnşallah bunu da hep birlikte gerçekleştirebiliriz” ifadelerini kullandı.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam da “Başkentimiz pek çok boyutuyla önemli çalışmalar, hazırlıklar yaparak sadece kentimize, ülkemize, yakın coğrafyamıza değil, bütün dünyanın ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyor. Ankara’mızın sanayisi başta olmak üzere üretimine, istihdamına ve gelişimine katkı sağlamaktadır. Dünyanın pek çok ülkesinden ülkemize ve Başkentimize bakanlığımız bünyesindeki faaliyetler çerçevesinde başta turizm olmak üzere kültür, sanat ve kalkınma iş birlikleri çalışmaları çerçevesinde yoğun etkileşimler içerisindeyiz. Diğer devletlerinin temsilcilerinin başkentimize başta olmak üzere buralara yatırımcıların gelmesini daha büyük sanayi yatırımları yapmasını ve iş birliklerinin artırılmasını ısrarla teklif ediyorum” diye konuştu.

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcı Fatih Kacırda, “Bağımsız bir dış politika yürütmeyi, sorunların diploması ile dostane çözümünü en temel yaklaşım yöntemi olarak görüyoruz. Bağımsız bir dış politika yürütmek adına yalnızca siyasi arenada kuvvetli olmak bizim için yeterli değil. Ekonomik, bilimsel, teknolojik tüm alanlarda güçlü olmak var olmak zorunda olduğumuzun bilincindeyiz. Bugün Ankara sadece siyaset ile kendinden söz ettirmiyor. Ülkemizde bilimin, yüksek teknolojik üretimde, istihdamda, girişimcilikte ilk akla gelen şehirlerimiz arasında yer almaktadır. Yatırımcılar için biz cazibe merkezi olmakta. Yabancı yatırımcılara yönelik çağrımızı yinelemek istiyorum. Biz yerli-yabancı ayrımı yapmadan tüm yatırımcıları sağladığımız geniş teşvik imkanları, ülkemizdeki istikrar ve güven ortamından yararlanarak birlikte kazanmaya davet ediyoruz. Bu davetimiz Ankara’da yatırım yapacak yatırımcılar için de geçerli. Bundan sonra da en üst düzeyde destek sağlayacağımızın taahhüdünü burada huzurlarınızda sunmak istiyorum” dedi.

Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Faruk Kaymakcıise, “Bizim amacımız diplomatik misyonları ve Ankara sanayicisini bir araya getirmek. Ortak hedefler belirlemek. Ankara’mızı ve Türkiye’mizi birlikte çok daha ileri noktalara taşımak. Bunları yaparken Avrupa Birliği’ne aday olduğumuzu, Gümrük Birliği’nin tarafı olduğumuzu, vizenin iş insanlarımızın önünde artık engel olmaması gerektiğini vurgulamak istiyorum. Umarım bu tür toplantılar ülkemiz ile tüm ülkeler arasında ticaretin, yatırımın artmasına, dostluğun güçlenmesine katkıda bulunur” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.