Emek kutsal, emekçi örgütsüz!

Öz Orman-İş Sendikası’nın Genel Başkanı Settar Aslan ile Öz Taşıma İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Toruntay’ın görüş ve değerlendirmeleri

ANKHABER Türkiye’de çalışma hayatı hiçbir dönem emekçinin lehine bir ortama kavuşmadı, kavuşamadı… Geçen hafta, “Çalışma hayatının kanayan yarası: Örgütlenme” başlığı altında gündeme getirdiğimiz ve HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Dr. Osman Yıldız ile Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Rafi Ay’ın konuya ilişkin değerlendirmelerine yer vermiştik. Haberin girişi, “Çalışma hayatımızın temel direği sendikalar, hakkını/hukukunu savunduğu üyeleri için taleplerde bulunurken, dile getirdikleri ilk şey, ‘örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması’dır” iken; sonuç bölümü de, “Örgütlenme emekçilerin yasak değil yasal hakkıdır. Bunun önündeki zorluklar kaldırılmalı, iş ve işlemler kolaylaştırılmalıdır.” şeklindeydi. Bu yazıda ise Öz Orman-İş Sendikası’nın Genel Başkanı Settar Aslan ile Öz Taşıma İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Toruntay’ın görüş ve değerlendirmelerine yer vereceğiz. Her iki genel başkan da sahada mücadele ederek sendikasız emekçileri hak/hukuk sahibi yapmaya çalışan ve bunda büyük başarı gösteren isimler. Mustafa Toruntay Öz Taşıma İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Toruntay, örgütlenmeye ilişkin en net mesajları veren isim olmanın yanında bunu dişiyle, tırnağıyla başaranlardan biri. Sendikanın 8. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda yaptığı konuşma ortada. Toruntay, örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını isterken, başka sendikalara üye işçileri üye yapma kolaylığı yerine, örgütsüz işçileri sendikalı yapma zorluğunu seçtiklerini söylemesi takdire şayandı. Şu sözleri çok çok önemliydi: "Biz, başka sendikalara üye işçileri kendi sendikamıza üye yapma kolaylığı yerine, örgütsüz işçileri sendikalı yapmanın zorluğunu seçtik. Sendikamız, kısa sürede sahip olduğu 22 bine yakın üyeyle sendikal hayatta önemli bir örgütlenme başarısına imza attı. Biz, başka sendikalara üye işçileri kendi sendikamıza üye yapma kolaylığı yerine, örgütsüz işçileri sendikalı yapmanın zorluğunu seçtik. Bu konuda emek, çaba ve özveri gösterdik. Öz Taşıma İş Sendikası sadece toplu iş sözleşmesi dönemlerinde ortaya çıkan ve sözleşme imzalayan bir sendika değil. İyi günde, kötü günde üyelerinin yanında olan güçlü bir sendika.” Mustafa Toruntay, “Toplu iş sözleşmeleriyle emekçi kardeşlerimizin hakkını almaya, hukukunu korumaya devam edeceğiz” derken tek isteği var: Örgütlenmenin, sendikal faaliyetlerin önündeki engeller kaldırılsın… Settar Aslan… Öz Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan da her fırsatta, sendikal çalışmaların önündeki engellerin kaldırılmasını ve emekçilerin örgütlenme faaliyetlerinin özgür bir ortamda yapılmasını isteyenlerden. Mevsimlik orman işçilerinin kadroya alınması ve 12 ay istihdamın sağlanması konusunda büyük mücadele veren Settar Aslan, bu konuyu Meclis gündemine kadar taşıdı. Öz Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan, problemleri ortaya koyduktan sonra çözümü de gösteriyor: “Ormanlarımız milli sermayemizdir, gözlerimizin önünde yok olmalarına izin vermemeliyiz. Acil bir şekilde mevsimlik işçiler kadroya geçirilmeli ve ihtiyaç duyulan sayıda işçinin de alımı yapılmalıdır.” Çünkü… “En iyi teknolojiyi kullanabiliriz ama işçi yetersiz olursa bir adım yol alamayız. Yangın yerine 12 dakikada müdahale ediyoruz. Peki nasıl? Bir yangın aracında şoför ve 2 işçi müdahaleye gidiyor. 6 kişi olması gereken işçi, yarı yarıya eksik müdahale yapıyor. Yer kuvvetlerinin eksik olduğu orman yangını müdahalesinde saati 50 bin liradan başlayıp 150 bin liraya kadar yükselen helikopterler çaresiz kalıyor. Yer unsuru eksikse helikopterin yağdıracağı su yeterince etki edemiyor.” Emekçilerin kadro ve örgütlenme hakkına saygı gösterilmeli. Settar Aslan’ın dediği gibi, “Ormancılıkta tasarruf olmaz…” Kış aylarında orman yangını olmaz mantığı yakın zamanda yaşanan kara kış yangınlarıyla çöktü! Bunu hatırlatan Settar Aslan’ın şu sözleri haksız mı: “Kahraman ateş savaşçılarımızın hakkı olan 12 ay aş, 12 ay iş talebi sadece çalışanlarımızın menfaatine değildir. Bu çağrımızın cevap bulması ülke menfaatinedir…” Çalışma hayatımızın sorunlarının çözümü, çalışanların emeğinin karşılığını alması ancak ve ancak örgütlü bir sendikal yapıyla mümkündür. Bunun o kadar çok örneği var ki…