MEB ve ASO'dan eğitim iş birliği

Ankara 18.07.2022 - 14:22, Güncelleme: 18.07.2022 - 14:22
 

MEB ve ASO'dan eğitim iş birliği

Ankara Sanayi Odası ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında mesleki ve teknik eğitimde istihdam ve üretim ilişkisini güçlendirmeyi amaçlayan "Mesleki ve Teknik Eğitimin Geliştirilmesi İş Birliği Protokolü" imza töreni ASO'da gerçekleştirildi.
İş birliği protokolü, Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Mahmut Özer ve Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir tarafından imzalandı. ASO Başkanı Nurettin Özdebir'in ev sahipliğinde gerçekleşen  törene Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Mahmut Özer'in yanı sıra, Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir, Ankara Valisi Vasip Şahin, TBMM Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Emrullah İşler, AK Parti Ankara Milletvekilleri Nevzat Ceylan, Arife Polat Düzgün, Orhan Yeğin, MHP Ankara Milletvekili Nevin Taşlıçay, MEB Bakan Yardımcıları Nazif Yılmaz, Sadri Şensoy, Petek Aşkar, Meslekî ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Nazan Şener ile bakanlık bürokratları, ATO Başkanı Gürsel Baran, ATO Meclis Başkanı Mustafa Deryal, OSTİM Başkanı Orhan Aydın, MEB Genel Müdürleri, bazı STK Başkanları, ASO Yönetim Kurulu ve Meclis Üyeleri ile çok sayıda sanayici katıldı. Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir protokol imza töreninde yaptığı konuşmada Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile imzalanan protokolle okul-sanayi iş birliğini daha da geliştirecekleri yeni bir yapılanmaya gideceklerini belirtti. Özdebir, Bakan Özer'in mesleki eğitimde çok büyük çaba ve gayret göstererek adeta gidişatı tersine çevirdiğini aktararak, katsayı uygulaması ile cazibesini kaybeden mesleki eğitime yeni bir ruh ve kan aşılandığını söyledi. Bu hızla ülkedeki mesleki eğitimin eski seviyesine geleceğine ve cazibesini kazanacağına inandığını bildiren Özdebir, artık en iyi Anadolu ve fen liselerine gidebilecek öğrencilerin meslek liselerine kayıt yaptırdığını ve bunun son derece önemli olduğunu anlattı. Özdebir, ASO'nun meslek liselerinde beceri testi yaparak öğrencileri yönlendirdiklerine işaret ederek, bu testlerin ilkokuldan itibaren yapılmasını, üniversiteye girişte de uygulanarak kişilerin becerilerine göre tercih yapmasının sağlanmasını önerdi. Mutsuz gençlerin yetişmesinin önlenmesi gerektiğini bildiren Özdebir, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunun önüne geçmek için insanları kabiliyetlerine göre yönlendirip bu kabiliyetlerine göre beceri sahibi yapılması son derece önemli. Bu amaçla çıkılan yolculukta, Milli Eğitim Bakanlığımızla okul-sanayi iş birliğini daha fazla geliştirecek, adeta kol kola çalışabileceğimiz yeni bir yapılanma gerçekleştiriyoruz. Bu yapılanmayla Ankara'daki meslek liseleri ve mesleki eğitim merkezlerine, ASO'nun meslek komitelerinden görevlendirme yapacağız. Bu şekilde iş yeriyle okul arasındaki bağı geliştirerek sanayinin istihdam açığı kapatılacak. Ülkemiz için üretecek gençleri yetiştirmek için bu protokolü yapıyoruz. Bu protokolle, sanayicilerimizin mesleklerle usta eğiticilerini göndermeleri, öğrencilerin staj yapmaları, tespit edilecek öğrencilere burs desteğinde bulunulması, burada yetişen öğrencilerin iş yerlerinde istihdam edilmesi, okulların atölye ve laboratuvar eksiklerinin birlikte giderilmesi gibi pek çok adım atılacak." Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer ise 28 Şubat sürecinde başörtüsü yasağından dolayı eğitime erişemeyen kız öğrencilerden meslek liselerinin maruz kaldığı kat sayı uygulamasına kadar Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı problemlerin son 20 yılda çözüldüğünü ve toplumsal taleplerin karşılandığını söyledi. Özer şunları kaydetti: "İşte bu 20 yılda bir taraftan geçmişteki okullaşma oranlarındaki problemler çözüldüğü gibi aynı zamanda geçmişin toplumsal mühendislik problemlerinin de çözüldüğü bir döneme karşılık geliyor. Bazen bu 20 yılı takdir etmekle gerçekten acze düşüyoruz. Devasa bir dönüşüm oldu. Biz OECD ülkeleriyle, gelişmiş ülkelerle rekabet ediyoruz. Bu rekabetteki en kritik sermaye nedir? Beşeri sermayedir. Beşeri sermayenin niteliğini arttırmadaki en önemli enstrüman da eğitimdir. Peki, niye bu rekabet ettiğimiz ülkelerin İkinci Dünya Savaşı'nda ulaşmış olduğu oranlara biz 70 yıl gecikmeyle ulaştık? Aslında bu; tamamen toplumsal mühendislik projelerinin, Sayın Cumhurbaşkanımızın sıklıkla ifade ettiği kültürel iktidar, kültürel hegemonyayla ilgili vesayetçi yaklaşımın, bir ürünüdür çünkü sizin kültürde hâkim olup bir dil inşa edebilmeniz için eğitimde çok güçlü olmanız lazım. Bir kesim, mevcut avantajını sürekli korumak ve pekiştirmek için bu ülkenin çocuklarının büyük bir kısmının okullara erişimlerini hiç umursamadı. Eğer umursamış olsalardı başörtüsü yasağını uygulamazlardı. Umursamış olsalardı katsayı konusunu uygulamazlardı. İşte 20 yıl, aslında bir taraftan kalkınmayla ilgili eğitimin en fazla kullanıldığı, aynı zamanda bu ülkenin çocuklarının kültürel iktidara, kültürel üretime bir paydaş olarak yollarının açıldığı bir döneme karşılık geliyor. Bunun hakkını teslim etmemiz gerekiyor. Onun için buradan bu sürecin lideri olan Sayın Cumhurbaşkanımıza tüm katkıları için, bu coğrafyanın çocuklarının eğitime erişimdeki tüm destekleri için tüm aileler, tüm çocuklar, tüm öğretmenler adına en içten şükranlarımı sunuyorum. Bu, tarihî bir dönem olarak not edilmesi ve Millî Eğitim Bakanlığı olarak çaba sarf etmemiz gereken bir dönem." Bakanlık olarak mesleki eğitim, okul öncesi eğitime erişim ve öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin sürekli desteklenmesi olmak üzere üç konuya öncelik verdiklerini belirten Bakan Özer, okullaşma oranlarıyla ilgili olarak hedeflerini anlattı. Millî Eğitim Bakanlığının mesleki eğitimi ayağa kaldırmak için sektörün tüm temsilcileriyle iş birliği yaptığını ifade eden Özer, "İstediğimiz şey; sanayicinin deneyimini, birikimini, müktesebatını, meslek liselerine aktarması. Süreci birlikte yönetip insan kaynağını birlikte yetiştirebilmemiz... İşte bunun neticelerini gördük. İlk adımlarını Savunma Sanayi Başkanlığımızla yaptık: ASELSAN Mesleki Teknik Anadolu Lisesi. Düşünün, artık ASELSAN Mesleki Teknik Anadolu Lisesine yüzde 1'lik başarı diliminden öğrenciler geliyor. Ankara Fen Lisesine yerleşen öğrencinin puanından daha yüksek puanı olan öğrenci, meslek lisesine gidiyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Mesleki Teknik Anadolu Lisesi, Teknopark İstanbul Mesleki Teknik Anadolu Lisesi... Bunun örnekleri çoğaltabilir. Artık başarılı öğrenciler meslek liselerini tercih etmeye başladı. Yani 28 Şubat sürecinin suyun akışını yatağından değiştirdiği süreci biz tersine döndürmüş olduk. Artık akademik olarak başarılı öğrencileri de meslek liseleriyle buluşturmaya başladık. Meslek liseleri üretim yapmaya başladı." değerlendirmesinde bulundu. Amaçlarının üretim değil, eğitim olduğunu vurgulayan Bakan Özer, "Bizim amacımız, mesleki eğitim verdiğimiz tüm alanlarda uygulamalı üretimle eğitimi teşvik etmek. Eğer her alanda biz üretim isteseydik mesleki eğitim merkezlerindeki üretimi iptal etmezdik. Mesleki eğitim merkezlerinde üretim yapılmasını istemiyoruz çünkü mesleki eğitim merkezleri, haftada dört gün işletmeye giden bir yer. 200 milyonluk üretim kapasitesi, 2021 yılında 1 milyar 162 milyona çıktı. Bunların -gerçekten- her biri, bir başarı hikâyesi... Kovid-19 süreci bize neyi gösteriyor? Beşeri sermaye tek başına önemli değil, üretemiyorsan -paran da olsa- satın alamazsın. Maskeyi satın alamazsın üretemiyorsan... Gelişmiş ülkelerin o dönemde yaşadıkları şeyleri bir gözden geçirelim, hatırlayalım. İşte o sürekli ötelenen meslek lisesi öğrencileriyle öğretmenleri, herkes kenara çekilip evlerinden çıkmazken gece gündüz demeden okullarına giderek bu toplumun ihtiyacı olan maskeleri, dezenfektanları, yüz koruyucu siperlikleri, her türlü ürün üretip en sonunda maske makinesini dahi üretir hâle geldiler. Allah göstermesin, yarın bir gün başka bir problem yaşandığı zaman yine meslek liseleri bu üretim kapasitesiyle, ürün portföyünü değiştirerek bu ülkenin, bu devletin, bu milletin yanında yer alacak." ifadelerini kullandı. Mesleki ve teknik eğitime verdiği büyük katkılarından dolayı ASO Başkanı Özdebir'e teşekkür eden Özer sözlerine şöyle devam etti: "ASO Başkanı Özdebir, yıllardan beri Türkiye'de ki mesleki eğitimin güçlenmesi için dert edinen bir büyüğümüz ve bu süreçte birlikte yol yürümekten çok büyük mutluluk diyorum. Hem sahada olup hem de dünyadaki akademik gelişmeleri bilip, ülkesi için çırpınan insanların sayısını artırmamız lazım. İşte Nurettin Başkanım böyle bir Başkan. İnşallah böyle memleketimizin güzel insanlarıyla el ele vererek, yol yürüyerek, dertleşerek bu ülkemizi çok daha güçlü hale getireceğiz." dedi Konuşmaların ardından Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Mahmut Özer ile Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir tarafından iş birliği protokolü imzalandı. Protokol kapsamında, meslek komiteleri ile eşleştirilen okullar, Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları kapsamına alınacak. Okul laboratuvar ve atölyelerinin donanım ve teknolojik altyapısı güncellenerek sektörle uyumlu hale getirilecek. Belirlenen öğrencilere burs verilecek, öğrenciler için işletmede mesleki eğitim ve staj imkanı sağlanacak. Okul ve üye firma çalışanlarının deneyimlerini paylaşmalarını sağlayacak faaliyetler düzenlenecek. Alan/dal dersleri arasından uygun bulunanlar, ASO'nun belirlediği öğretmen ya da eğitici usta tarafından verilecek. Öğretmen ve yöneticilere yönelik hizmet içi eğitim, kurs, seminer gibi faaliyetler düzenlenecek. Kız çocuklarının okullaşma oranının artırılması amacıyla okula devam problemi yaşayan öğrencilerin okula devamını teşvik edici çalışmalar yapılacak. Okulların döner sermaye kapsamında ürettikleri ürünlerin tanıtmalarına destek sağlanacak. Mesleki ve teknik eğitime yönelik etkinlikler (kariyer günü, rehberlik, yarışma, gezi gibi) ve farkındalık faaliyetleri düzenlenecek. Öğrencilerin yeteneklerinin ve ilgi alanlarının belirlenmesine yönelik çalışmalar gerçekleştirilecek.
Ankara Sanayi Odası ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında mesleki ve teknik eğitimde istihdam ve üretim ilişkisini güçlendirmeyi amaçlayan "Mesleki ve Teknik Eğitimin Geliştirilmesi İş Birliği Protokolü" imza töreni ASO'da gerçekleştirildi.

İş birliği protokolü, Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Mahmut Özer ve Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir tarafından imzalandı.

ASO Başkanı Nurettin Özdebir'in ev sahipliğinde gerçekleşen  törene Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Mahmut Özer'in yanı sıra, Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir, Ankara Valisi Vasip Şahin, TBMM Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Emrullah İşler, AK Parti Ankara Milletvekilleri Nevzat Ceylan, Arife Polat Düzgün, Orhan Yeğin, MHP Ankara Milletvekili Nevin Taşlıçay, MEB Bakan Yardımcıları Nazif Yılmaz, Sadri Şensoy, Petek Aşkar, Meslekî ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Nazan Şener ile bakanlık bürokratları, ATO Başkanı Gürsel Baran, ATO Meclis Başkanı Mustafa Deryal, OSTİM Başkanı Orhan Aydın, MEB Genel Müdürleri, bazı STK Başkanları, ASO Yönetim Kurulu ve Meclis Üyeleri ile çok sayıda sanayici katıldı.

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir protokol imza töreninde yaptığı konuşmada Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile imzalanan protokolle okul-sanayi iş birliğini daha da geliştirecekleri yeni bir yapılanmaya gideceklerini belirtti.

Özdebir, Bakan Özer'in mesleki eğitimde çok büyük çaba ve gayret göstererek adeta gidişatı tersine çevirdiğini aktararak, katsayı uygulaması ile cazibesini kaybeden mesleki eğitime yeni bir ruh ve kan aşılandığını söyledi. Bu hızla ülkedeki mesleki eğitimin eski seviyesine geleceğine ve cazibesini kazanacağına inandığını bildiren Özdebir, artık en iyi Anadolu ve fen liselerine gidebilecek öğrencilerin meslek liselerine kayıt yaptırdığını ve bunun son derece önemli olduğunu anlattı.

Özdebir, ASO'nun meslek liselerinde beceri testi yaparak öğrencileri yönlendirdiklerine işaret ederek, bu testlerin ilkokuldan itibaren yapılmasını, üniversiteye girişte de uygulanarak kişilerin becerilerine göre tercih yapmasının sağlanmasını önerdi. Mutsuz gençlerin yetişmesinin önlenmesi gerektiğini bildiren Özdebir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunun önüne geçmek için insanları kabiliyetlerine göre yönlendirip bu kabiliyetlerine göre beceri sahibi yapılması son derece önemli. Bu amaçla çıkılan yolculukta, Milli Eğitim Bakanlığımızla okul-sanayi iş birliğini daha fazla geliştirecek, adeta kol kola çalışabileceğimiz yeni bir yapılanma gerçekleştiriyoruz. Bu yapılanmayla Ankara'daki meslek liseleri ve mesleki eğitim merkezlerine, ASO'nun meslek komitelerinden görevlendirme yapacağız. Bu şekilde iş yeriyle okul arasındaki bağı geliştirerek sanayinin istihdam açığı kapatılacak. Ülkemiz için üretecek gençleri yetiştirmek için bu protokolü yapıyoruz. Bu protokolle, sanayicilerimizin mesleklerle usta eğiticilerini göndermeleri, öğrencilerin staj yapmaları, tespit edilecek öğrencilere burs desteğinde bulunulması, burada yetişen öğrencilerin iş yerlerinde istihdam edilmesi, okulların atölye ve laboratuvar eksiklerinin birlikte giderilmesi gibi pek çok adım atılacak."


Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer ise 28 Şubat sürecinde başörtüsü yasağından dolayı eğitime erişemeyen kız öğrencilerden meslek liselerinin maruz kaldığı kat sayı uygulamasına kadar Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı problemlerin son 20 yılda çözüldüğünü ve toplumsal taleplerin karşılandığını söyledi.

Özer şunları kaydetti: "İşte bu 20 yılda bir taraftan geçmişteki okullaşma oranlarındaki problemler çözüldüğü gibi aynı zamanda geçmişin toplumsal mühendislik problemlerinin de çözüldüğü bir döneme karşılık geliyor. Bazen bu 20 yılı takdir etmekle gerçekten acze düşüyoruz. Devasa bir dönüşüm oldu. Biz OECD ülkeleriyle, gelişmiş ülkelerle rekabet ediyoruz. Bu rekabetteki en kritik sermaye nedir? Beşeri sermayedir. Beşeri sermayenin niteliğini arttırmadaki en önemli enstrüman da eğitimdir. Peki, niye bu rekabet ettiğimiz ülkelerin İkinci Dünya Savaşı'nda ulaşmış olduğu oranlara biz 70 yıl gecikmeyle ulaştık? Aslında bu; tamamen toplumsal mühendislik projelerinin, Sayın Cumhurbaşkanımızın sıklıkla ifade ettiği kültürel iktidar, kültürel hegemonyayla ilgili vesayetçi yaklaşımın, bir ürünüdür çünkü sizin kültürde hâkim olup bir dil inşa edebilmeniz için eğitimde çok güçlü olmanız lazım. Bir kesim, mevcut avantajını sürekli korumak ve pekiştirmek için bu ülkenin çocuklarının büyük bir kısmının okullara erişimlerini hiç umursamadı. Eğer umursamış olsalardı başörtüsü yasağını uygulamazlardı. Umursamış olsalardı katsayı konusunu uygulamazlardı. İşte 20 yıl, aslında bir taraftan kalkınmayla ilgili eğitimin en fazla kullanıldığı, aynı zamanda bu ülkenin çocuklarının kültürel iktidara, kültürel üretime bir paydaş olarak yollarının açıldığı bir döneme karşılık geliyor. Bunun hakkını teslim etmemiz gerekiyor. Onun için buradan bu sürecin lideri olan Sayın Cumhurbaşkanımıza tüm katkıları için, bu coğrafyanın çocuklarının eğitime erişimdeki tüm destekleri için tüm aileler, tüm çocuklar, tüm öğretmenler adına en içten şükranlarımı sunuyorum. Bu, tarihî bir dönem olarak not edilmesi ve Millî Eğitim Bakanlığı olarak çaba sarf etmemiz gereken bir dönem."

Bakanlık olarak mesleki eğitim, okul öncesi eğitime erişim ve öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin sürekli desteklenmesi olmak üzere üç konuya öncelik verdiklerini belirten Bakan Özer, okullaşma oranlarıyla ilgili olarak hedeflerini anlattı.

Millî Eğitim Bakanlığının mesleki eğitimi ayağa kaldırmak için sektörün tüm temsilcileriyle iş birliği yaptığını ifade eden Özer, "İstediğimiz şey; sanayicinin deneyimini, birikimini, müktesebatını, meslek liselerine aktarması. Süreci birlikte yönetip insan kaynağını birlikte yetiştirebilmemiz... İşte bunun neticelerini gördük. İlk adımlarını Savunma Sanayi Başkanlığımızla yaptık: ASELSAN Mesleki Teknik Anadolu Lisesi. Düşünün, artık ASELSAN Mesleki Teknik Anadolu Lisesine yüzde 1'lik başarı diliminden öğrenciler geliyor. Ankara Fen Lisesine yerleşen öğrencinin puanından daha yüksek puanı olan öğrenci, meslek lisesine gidiyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Mesleki Teknik Anadolu Lisesi, Teknopark İstanbul Mesleki Teknik Anadolu Lisesi... Bunun örnekleri çoğaltabilir. Artık başarılı öğrenciler meslek liselerini tercih etmeye başladı. Yani 28 Şubat sürecinin suyun akışını yatağından değiştirdiği süreci biz tersine döndürmüş olduk. Artık akademik olarak başarılı öğrencileri de meslek liseleriyle buluşturmaya başladık. Meslek liseleri üretim yapmaya başladı." değerlendirmesinde bulundu.

Amaçlarının üretim değil, eğitim olduğunu vurgulayan Bakan Özer, "Bizim amacımız, mesleki eğitim verdiğimiz tüm alanlarda uygulamalı üretimle eğitimi teşvik etmek. Eğer her alanda biz üretim isteseydik mesleki eğitim merkezlerindeki üretimi iptal etmezdik. Mesleki eğitim merkezlerinde üretim yapılmasını istemiyoruz çünkü mesleki eğitim merkezleri, haftada dört gün işletmeye giden bir yer. 200 milyonluk üretim kapasitesi, 2021 yılında 1 milyar 162 milyona çıktı. Bunların -gerçekten- her biri, bir başarı hikâyesi... Kovid-19 süreci bize neyi gösteriyor? Beşeri sermaye tek başına önemli değil, üretemiyorsan -paran da olsa- satın alamazsın. Maskeyi satın alamazsın üretemiyorsan... Gelişmiş ülkelerin o dönemde yaşadıkları şeyleri bir gözden geçirelim, hatırlayalım. İşte o sürekli ötelenen meslek lisesi öğrencileriyle öğretmenleri, herkes kenara çekilip evlerinden çıkmazken gece gündüz demeden okullarına giderek bu toplumun ihtiyacı olan maskeleri, dezenfektanları, yüz koruyucu siperlikleri, her türlü ürün üretip en sonunda maske makinesini dahi üretir hâle geldiler. Allah göstermesin, yarın bir gün başka bir problem yaşandığı zaman yine meslek liseleri bu üretim kapasitesiyle, ürün portföyünü değiştirerek bu ülkenin, bu devletin, bu milletin yanında yer alacak." ifadelerini kullandı.

Mesleki ve teknik eğitime verdiği büyük katkılarından dolayı ASO Başkanı Özdebir'e teşekkür eden Özer sözlerine şöyle devam etti: "ASO Başkanı Özdebir, yıllardan beri Türkiye'de ki mesleki eğitimin güçlenmesi için dert edinen bir büyüğümüz ve bu süreçte birlikte yol yürümekten çok büyük mutluluk diyorum. Hem sahada olup hem de dünyadaki akademik gelişmeleri bilip, ülkesi için çırpınan insanların sayısını artırmamız lazım. İşte Nurettin Başkanım böyle bir Başkan. İnşallah böyle memleketimizin güzel insanlarıyla el ele vererek, yol yürüyerek, dertleşerek bu ülkemizi çok daha güçlü hale getireceğiz." dedi

Konuşmaların ardından Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Mahmut Özer ile Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir tarafından iş birliği protokolü imzalandı.

Protokol kapsamında, meslek komiteleri ile eşleştirilen okullar, Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları kapsamına alınacak.
Okul laboratuvar ve atölyelerinin donanım ve teknolojik altyapısı güncellenerek sektörle uyumlu hale getirilecek. Belirlenen öğrencilere burs verilecek, öğrenciler için işletmede mesleki eğitim ve staj imkanı sağlanacak. Okul ve üye firma çalışanlarının deneyimlerini paylaşmalarını sağlayacak faaliyetler düzenlenecek. Alan/dal dersleri arasından uygun bulunanlar, ASO'nun belirlediği öğretmen ya da eğitici usta tarafından verilecek. Öğretmen ve yöneticilere yönelik hizmet içi eğitim, kurs, seminer gibi faaliyetler düzenlenecek.
Kız çocuklarının okullaşma oranının artırılması amacıyla okula devam problemi yaşayan öğrencilerin okula devamını teşvik edici çalışmalar yapılacak.
Okulların döner sermaye kapsamında ürettikleri ürünlerin tanıtmalarına destek sağlanacak. Mesleki ve teknik eğitime yönelik etkinlikler (kariyer günü, rehberlik, yarışma, gezi gibi) ve farkındalık faaliyetleri düzenlenecek. Öğrencilerin yeteneklerinin ve ilgi alanlarının belirlenmesine yönelik çalışmalar gerçekleştirilecek.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.