Dünyada bir ilk olacak proje ile 'hayvancılıkta yeşil devrim'

Haber Heybesi (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 13.02.2022 - 10:49, Güncelleme: 13.02.2022 - 10:49
 

Dünyada bir ilk olacak proje ile 'hayvancılıkta yeşil devrim'

İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında tüm dünya Yeşil Mutabakat ile uyumlu çalışmalarına hız verirken, Türkiye ve dünya hayvancılık sektörü açısından da ilk olacak çevreci bir projeye imza atıldı. Dünyadaki sera gazı salımının yüzde 25’inden sorumlu olan hayvancılık sektörünün doğaya saldığı metan gazına çare aranacak projenin ilk örneği Bursa Karacabey’de başlatıldı. İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği Başkanı Dr. Baran Bozoğlu, “Son 20 yılda metan gazının toplamda 85 kat daha fazla iklim krizine sebep olduğuna dair önemli bilimsel veriler paylaşılmıştı. Yapacağımız çalışmayla Türkiye önemli bir laboratuar olacak. Hatta bu coğrafyanın ve dünyanın en önemli laboratuarı olacak” dedi. İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği Başkanı Bozoğlu ile Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Yönetim Kurulu Başkanı ve Feyz Çiftliği sahibi Sencer Solakoğlu arasında imzalanan mutabakat zaptı ile Bursa Karacabey’de kurulu olan Feyz Çiftliği tüm dünya hayvancılık sektörü açısından önemli bir laboratuvara dönüşecek. TÜRKİYE’DE İLK Bozoğlu, büyükbaş hayvancılık sektörünün doğaya saldığı metan gazının azaltımına yönelik bir çalışma başlattıklarını belirterek, “Türkiye'de özellikle iklim krizine karşı yapılan çalışmalara katkı vermek amacıyla bir ilki gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. İskoçya'nın Glasgow kentinde gerçekleştirilen 26. BM İklim Değişikliği Konferansı'nda (COP26) çok önemli kararlar alındığını belirten Bozoğlu, “Zirvede tarımsal faaliyetlerden kaynaklı iklim krizine sebep olan gazların içerisindeki metan gazının 100'de 25 oranında dünyadaki sera gazı emisyonlarının içerisinde yer aldığı bilimsel raporlarda açıklanmıştı. Son 20 yılda metan gazının toplamda 85 kat daha fazla iklim krizine sebep olduğuna dair önemli bilimsel veriler paylaşıldı. Şimdi biz Feyz Çiftliği’nde yürüteceğimiz çalışma ile dünyanın ve ülkemizin yaşadığı iklim krizine karşı sera gazı emisyonlarını azaltabileceğimizi düşünüyoruz. Bu kapsamda hazırladığımız protokolle birlikte çiftlik içerisinde İSO 14001 Çevre Yönetim Sistemi kurulmasından, karbon ayak izinin hesaplanması ve bu karbon ayak izine sebep olan metan gazının azaltılmasına yönelik teknik ve bilimsel ne gibi çalışmalar yapılabileceğini ortaya koyacağız. Ar-Ge çalışması da gerçekleştireceğiz. Bu anlamda içerisinde enerji yönetim sisteminin olduğu ve belki enerji yatırımlarının da yapıldığı bir planlamayı ortaya koyacağız. Bir yıllık çalışmanın sonunda önümüzdeki aylarda Mısır'da gerçekleştirilecek olan COP27 Taraflar Konferansı'nda Feyz Çiftliği ile beraber yaptığımız bu çalışmaları dünya kamuoyu ile paylaşacağız” dedi. Bozoğlu, çalışmaya Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Efsun Dindar’ın başında bulunduğu bir akademik kadronun da destek vereceğini belirterek, “Yapacağımız çalışmayla Türkiye önemli bir laboratuar olacak. Hatta bu coğrafyanın ve dünyanın en önemli laboratuarı olacak” dedi. İklim Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Tekin Altuğ ise “Hayvancılık sektöründe sera gazlarının hesaplanması ve bunun sonucunda da projelendirmek ülkemizde ilk olacak. AB'nin ve birçok gelişmiş ülkenin uygulamış olduğu yönetmelikler var. Henüz ülkemize entegre olmamış ama biz onları ülkemize entegre edeceğiz. Ve bunlar önümüzdeki dönemde kamu otoritelerine öncülük edecek” dedi. SOLAKOĞLU: MARKALAŞMA SÜRECİNDE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÇOK ÖNEMLİ TÜSEDAD Yönetim Kurulu Başkanı ve Feyz Çiftliği sahibi Sencer Solakoğlu ise “Biz çiftlik olarak her zaman sürdürülebilirliği önemsedik. Tarımda da özellikle çevresel sürdürülebilirlik bizim için çok önemli. Bizden sonraki nesillerin de bizim yaşadığımız refah içerisinde veya daha refah dolu bir dünyada yaşayabilmesi için böyle bir çalışmanın önce neredeyiz diye tespitini yapmak ondan sonra neler yapmamız gerektiğini tespit edip belki buradan çıkan sonuçlarla sektöre de bir anlamda yol gösterebilmek istiyoruz. Türkiye'deki hayvancılık sektörünün içerisinde bulunduğu ekonomik sıkıntılardan elbette çıkacağını biliyorum. Ve ben Türk gıda ürünlerinin bütün dünyada markalaşabileceğine inanıyorum. Ama bu markalaşma sürecinde iklim değişikliği çok önemli bir rol içeriyor. Yeşil mutabakata uyumlu bir üretimi bizler yapacağız ki sanayicide bizden aldıkları ürünleri bu şekilde pazarlayabilsin” dedi.
İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında tüm dünya Yeşil Mutabakat ile uyumlu çalışmalarına hız verirken, Türkiye ve dünya hayvancılık sektörü açısından da ilk olacak çevreci bir projeye imza atıldı. Dünyadaki sera gazı salımının yüzde 25’inden sorumlu olan hayvancılık sektörünün doğaya saldığı metan gazına çare aranacak projenin ilk örneği Bursa Karacabey’de başlatıldı. İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği Başkanı Dr. Baran Bozoğlu, “Son 20 yılda metan gazının toplamda 85 kat daha fazla iklim krizine sebep olduğuna dair önemli bilimsel veriler paylaşılmıştı. Yapacağımız çalışmayla Türkiye önemli bir laboratuar olacak. Hatta bu coğrafyanın ve dünyanın en önemli laboratuarı olacak” dedi. İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği Başkanı Bozoğlu ile Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Yönetim Kurulu Başkanı ve Feyz Çiftliği sahibi Sencer Solakoğlu arasında imzalanan mutabakat zaptı ile Bursa Karacabey’de kurulu olan Feyz Çiftliği tüm dünya hayvancılık sektörü açısından önemli bir laboratuvara dönüşecek. TÜRKİYE’DE İLK Bozoğlu, büyükbaş hayvancılık sektörünün doğaya saldığı metan gazının azaltımına yönelik bir çalışma başlattıklarını belirterek, “Türkiye'de özellikle iklim krizine karşı yapılan çalışmalara katkı vermek amacıyla bir ilki gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. İskoçya'nın Glasgow kentinde gerçekleştirilen 26. BM İklim Değişikliği Konferansı'nda (COP26) çok önemli kararlar alındığını belirten Bozoğlu, “Zirvede tarımsal faaliyetlerden kaynaklı iklim krizine sebep olan gazların içerisindeki metan gazının 100'de 25 oranında dünyadaki sera gazı emisyonlarının içerisinde yer aldığı bilimsel raporlarda açıklanmıştı. Son 20 yılda metan gazının toplamda 85 kat daha fazla iklim krizine sebep olduğuna dair önemli bilimsel veriler paylaşıldı. Şimdi biz Feyz Çiftliği’nde yürüteceğimiz çalışma ile dünyanın ve ülkemizin yaşadığı iklim krizine karşı sera gazı emisyonlarını azaltabileceğimizi düşünüyoruz. Bu kapsamda hazırladığımız protokolle birlikte çiftlik içerisinde İSO 14001 Çevre Yönetim Sistemi kurulmasından, karbon ayak izinin hesaplanması ve bu karbon ayak izine sebep olan metan gazının azaltılmasına yönelik teknik ve bilimsel ne gibi çalışmalar yapılabileceğini ortaya koyacağız. Ar-Ge çalışması da gerçekleştireceğiz. Bu anlamda içerisinde enerji yönetim sisteminin olduğu ve belki enerji yatırımlarının da yapıldığı bir planlamayı ortaya koyacağız. Bir yıllık çalışmanın sonunda önümüzdeki aylarda Mısır'da gerçekleştirilecek olan COP27 Taraflar Konferansı'nda Feyz Çiftliği ile beraber yaptığımız bu çalışmaları dünya kamuoyu ile paylaşacağız” dedi. Bozoğlu, çalışmaya Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Efsun Dindar’ın başında bulunduğu bir akademik kadronun da destek vereceğini belirterek, “Yapacağımız çalışmayla Türkiye önemli bir laboratuar olacak. Hatta bu coğrafyanın ve dünyanın en önemli laboratuarı olacak” dedi. İklim Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Tekin Altuğ ise “Hayvancılık sektöründe sera gazlarının hesaplanması ve bunun sonucunda da projelendirmek ülkemizde ilk olacak. AB'nin ve birçok gelişmiş ülkenin uygulamış olduğu yönetmelikler var. Henüz ülkemize entegre olmamış ama biz onları ülkemize entegre edeceğiz. Ve bunlar önümüzdeki dönemde kamu otoritelerine öncülük edecek” dedi. SOLAKOĞLU: MARKALAŞMA SÜRECİNDE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÇOK ÖNEMLİ TÜSEDAD Yönetim Kurulu Başkanı ve Feyz Çiftliği sahibi Sencer Solakoğlu ise “Biz çiftlik olarak her zaman sürdürülebilirliği önemsedik. Tarımda da özellikle çevresel sürdürülebilirlik bizim için çok önemli. Bizden sonraki nesillerin de bizim yaşadığımız refah içerisinde veya daha refah dolu bir dünyada yaşayabilmesi için böyle bir çalışmanın önce neredeyiz diye tespitini yapmak ondan sonra neler yapmamız gerektiğini tespit edip belki buradan çıkan sonuçlarla sektöre de bir anlamda yol gösterebilmek istiyoruz. Türkiye'deki hayvancılık sektörünün içerisinde bulunduğu ekonomik sıkıntılardan elbette çıkacağını biliyorum. Ve ben Türk gıda ürünlerinin bütün dünyada markalaşabileceğine inanıyorum. Ama bu markalaşma sürecinde iklim değişikliği çok önemli bir rol içeriyor. Yeşil mutabakata uyumlu bir üretimi bizler yapacağız ki sanayicide bizden aldıkları ürünleri bu şekilde pazarlayabilsin” dedi.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.