Ressam-Sosyolog-Sporcu ve Tiyatro Sanatçısı Emel Akbulut İle Sımsıcak Bir Söyleşi

  Sevgili Emel, önce resim hayatınla başlasak?

  Resim, çocukluktan gelen bir merak. Üniversitede sosyoloji eğitimi aldım. Sosyoloji eğitimi alırken bir taraftan da birçok hocadan resim eğitimi alarak, kurum ve kuruluşlarda resim dersleri verdim. O süreçte hem öğrencilerimi hem de kendimi yetiştirdim. Batman'da bulunduğum sürede resim atölyesi açarak sanat faaliyetlerime devam ettim. Batman, sanatla çok ilgili bir ilimiz. Sosyal içerikli üç sergi açtım. Benim için çok önemli yeri olan Anadolu efsanesinin filizlendiği, Kurtuluş Savaşı'nda çok önemli bir yeri olan Kızılcahamam'ı konu alan ''Ressamın Gözünden Anadolu'' sergimi farkındalık yaratmak adına açtım. Jandarma temalı açtığım sergim de çok ses getirdi. Kişisel sergilerim dışında pek çok karma sergilere katılım sağladım. Fuarların neredeyse tamamına katılıyorum.

   Resimlerinde yangınlar ön planda. Neden yangın?

    Beni çok etkileyen, içimi acıtan ülkemizde çıkan orman yangınları. Olaya sadece ressam olarak değil, sosyolog gözüyle de bakınca farkındalık yaratmak adına (Yangın)  resimleri çalıştım. Aslında bu tip resimler, bir ressam için ticari kaygıdır. İnsanlar evlerinin duvarlarında daha renkli, keyifli, mutlu tablolar görmek isterler. Ama ormanlarımız yanarken, kayıtsız kalamazdım. Sanat, öylesine yapılacak bir olay değil. Sanatçıyız diye piyasaya çıkıyorsak, bir farkındalığımız olması lazım. Maalesef sanat can çekişiyor. Bunun en önemli sebebi ekonomik koşullar. Ben, ticari kaygıyı bir tarafa bırakarak, yangınlara karşı tavrımı, duruşumu belirlemek adına tuvallerimde canlandırmaya çalıştım.

   Tiyatroya ve spora gelecek olursak:

    Her zaman bahsettiğim gibi resmin yeri bende ayrıdır. Ben, sanatın insanlarda oluşturduğu etkiye hayranım. Eserlerimin insanları etkilemesinden aldığım keyfi, mimik ve jestlerle yaptığımı da fark edince oyunculuk eğitimiyle bu yeteneğimi disiplinize etmeye karar verdim. Oyunculuk, hayatımın bir parçası. Bu konuda aktifliğimi korumaya gayret ediyorum. Senaryo teklifleri alıyorum. Değerlendireceğim. Bana uygun olan bir rolde oynamayı çok isterim. Spora gelince, resim gibi sporda çocukluğumdan gelen bir merak. Maraton koşucusu olarak derecelerim var. Ama kas yırtılması gerçekleşince, bırakmak zorunda kaldım. Şimdi amatörce koşuyorum. Run Ankara Kulübü Derneği sporcu ve üyesiyim.

   Emel Akbulut, kendisi gibi rengarenk atölyesinde ders veriyor, çalışmalarını sürdürüyor.

  Bana ''Annem'' diyen, benim de ''Kızım'' dediğim Emel'e bu güzel söyleşi için çok teşekkür ediyorum, bu kadar başarıyı bir araya sığdırdığı için de kutluyorum.