Mitoloji Sevenlere K. Mükremin Barut'tan Harika Bir Sergi

    Mitolojik kahramanların hikayelerinden oluşan sergide; ''Doğum'', ''Venüs Öpücüğü'', ''Bakhante ve Denizatları'', ''Venüs ve Bebek Satirler'', ''Sinope'', ''Artemis/Diana'', ''İkharus'', ''Demeter'', ''Azize Barbara'', ''Amazonlar ve Medusa'', ''Maat'', ''Frida'' ve ''Ölüm'' adlı eserler yer alıyor.

   Moderatörlüğünü  Şair, Yazar Celal İnal'ın yaptığı, Mükremin Barut'un konuk olduğu ''Venüs ve Adonis''  sunumu ise 20 Eylül Çarşamba günü TAD Sergi Salonu Emin Hekimgil Sanat Galerisi'nde gerçekleşti.

   Mitolojik kahramanların hikayelerinden esinlenen Barut, eserlerinde Antik Yunan Mitolojisinde yer alan yarı keçi, yarı insan olan Satirlerden ve Yunan ve Roma mitolojisinde danslarıyla dikkat çeken Bakhantelerden ilham alıyor.

   Yaptığımız söyleşide sergisiyle ilgili, 'Satirler, belden aşağısı keçi, yukarısı insan olarak bilinen; güçlü erkek simgesi kabul edilen varlıklardır. Bakhanteler de şarap tanrısının aleminde rakkas yapan, müzik yapan kızlardır. Pagan inanç sistemi ya da mitoloji zaman zaman bir araya getiriyor. Venüs ve Adonis efsanesi Ortadoğu coğrafyasında baharı müjdeleyen ve yeni yılın başlangıcı kabul edilen Nevruz bayramının kurgulanmış öyküsü olarak öne çıkıyor. Venüs ve Adonis öyküsünü ayrıcalıklı kılan ise tamamen bizim coğrafyamızda yaşayan halkların inanç sisteminin merkezi oluşu. Her dönem sanatçılar mitolojiden ilham almışlar. Rönesans döneminde ressamlar Avrupa'da mitoloji çalışmışlar. Kilisenin baskısı üzerlerinden kalkınca, ticaret burjuvası gelişmiş ve Leonardo Da Vinciler böyle ortaya çıkmış. O dönemde özgür ortamda kiliseye resim yaparken kendi atölyelerinde mitolojik tablolar yapmışlar. Sergimde, ''Frida'' tablomla ise kadınlığın başkaldırısını, kendini yaratan kadın direngenliğini yansıtmak istedim. Pagan inanç sisteminde kadın erkek eşitliği, semavi inançlara göre çok önde olduğu görülüyor. Ben de mitolojik kahramanların hikayelerinden etkilenerek böyle bir sergi hazırlamaya karar verdim'' bilgilerini verdi.

  K.Mükremi Barut'un, 1991 yılında mimarlık mesleği yanında aktif ressamlık hayatı başlamış. Bu süre içinde katıldığı bir öykü yarışmasında aldığı ödülle yazarlık hayatı da başlayan sanatçının birçok kitabı bulunuyor.

  Çok yönlü bir sanatçı olan Barut, beyefendiliği, aile hayatı, esprili kişiliği ile de sanat camiasında yerini almış. Sevgili dostum Mükremin Barut'a bu güzel söyleşi için teşekkür ediyorum.

  Sanat her yerde.