Toplantıda, sadece lafla değil, gerçek işlerle çözümler üretmeye odaklandıklarını vurguladı. Yavaş, geçmişte hiçbir siyasi ayrım yapmadan, herkesi kucaklayarak ve herkesin ihtiyaçlarını gözeterek hareket ettiklerini belirtti.

"Mansur Yavaş belediyeciliğinin" altında yatan ilke, "Az Laf, Çok İş" sloganıyla özetlenebilir. Yavaş, bu ilkeyi benimseyerek, göreve geldiği günden itibaren Ankara'nın sorunlarına pratik ve etkili çözümler getirmeye odaklandı. 31 Mart 2024 Yerel Seçimleri için çalışmalarını aralıksız sürdüren Yavaş, halkın gerçek ihtiyaçlarına yönelik projeler geliştiriyor ve bunları hayata geçirme çabası içinde.

Anadolu Organize Sanayi Bölgesi'nde gerçekleştirilen toplantıda, Mansur Yavaş, 6 bin 500 çalışanı temsil eden sanayicilerle bir araya gelerek yaptıkları hizmetleri paylaştı. Şeffaf bir yönetim anlayışıyla, belediyenin bütçe harcamalarını kamuya açık bir şekilde sunmaları, Ankara'nın demokratik katılımını artırmaya ve toplumla ilişkileri güçlendirmeye yönelik bir adım olarak değerlendiriliyor.

Yavaş'ın önceliği, Ankara'nın yeşil alanlarını artırmak ve çevreyi korumak. Bu kapsamda, atık su arıtma tesislerinin modernize edilmesi ve çevre felaketlerinin önlenmesi gibi konulara özel önem veriyor. Ayrıca, sosyal belediyecilik hizmetlerini güçlendirerek, dezavantajlı gruplara destek sağlamak da öncelikleri arasında yer alıyor.

Mansur Yavaş, sadece belediyenin değil, tüm toplumun ortak çıkarlarını gözeterek hareket ettiğini ve herkesin eşit hizmet alması gerektiğini vurguluyor. Diğer siyasi partilerin projelerini taklit etmek yerine, gerçekten halkın ihtiyaçlarına yönelik çözümler üretmeye odaklanıyor. Yavaş, gelecek dönemde de aynı prensipler doğrultusunda çalışarak, Ankara'nın kalkınmasına ve refahının artmasına katkı sağlamayı hedefliyor.

Anadolu Organize Sanayi Bölgesi'nde gerçekleştirilen toplantının ardından Mansur Yavaş, Sincan 1. Organize Sanayi Bölgesi'ndeki bir şirketi ziyaret ederek çalışanlarla bir araya geldi ve onlarla birlikte yemek yedi. Bu ziyaretler, Yavaş'ın sadece toplantı salonlarında değil, sahada da halkın yanında olduğunu gösteriyor.