Mansur Yavaş: Ne Mekke düştü, ne beka sorunumuz oldu

Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş’ın “4. Yıl Projeleri” görücüye çıktı. Atatürk Spor Salonu’nda ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın ev sahipliğindeki tanıtım törenine; Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da katıldı.

ABB’nin 4. Yıl Projeleri tanıtım töreni CHP ve Kent Orkestrası’nın müzikleriyle renk kattığı programın sunuculuğunu da Konuralp Orakçı yaptı.

ABB Başkanı Mansur Yavaş, törende şunları söyledi:

"Sayın Genel Başkanlarım,

Siyasi partilerin değerli yöneticileri, milletvekilleri, milletvekili adayları, belediye başkanları, il başkanları, ilçe başkanları,

Belediye meclisimizin kıymetli başkanvekilleri ve üyeleri,

Sivil toplum kuruluşları, odalar ve Kent Konseyinin kıymetli başkanları ve temsilcileri,

Çok değerli muhtarlarımız,

Belediyemizin değerli bürokratları ve yöneticileri, 

Basınımızın kıymetli temsilcileri,

Hanımefendiler, beyefendiler, geleceğimizin teminatı kıymetli gençler,

Bugün buraya, geride bıraktığımız 4 yılımızı anlatmak için bir araya geldik, hesap vermeye geldik. Bugün buraya, 4. yılımızda yaptığımız ya dayapımına başlayacağımız yaklaşık 200 projeyi sizlerle paylaşmaya geldik. Törenimize teşriflerinizden dolayı hepinize şükranlarımı sunuyorum; hoş geldiniz, şeref verdiniz…

4 yıl önce, 2019 seçimleri yaklaşırken, Ankaralılara ve Tüm Türkiye’ye Cumhuriyetin Başkentine yakışır bir yönetim vadetmiştik. Kurtuluşun ve kuruluşun kenti için vizyonumuzu ortaya koymuş; şeffaf, katılımcı, hesap verebilir bir yönetim anlayışını misyon edinmiştik.

Fitneden, fücurdan, ayrıştırmadan, kavgadan yorulan Ankara’da yeni bir sayfa açıp aydınlık geleceğe ulaşma irademizi beyan etmiştik. “Ayrıştırmayacağız” demiştik, “ayırt etmeyeceğiz” demiştik, “herkese eşit hizmet” demiştik. “Işığımız adalet, terazimiz vicdan, gönlümüz hak, aklımız halk olacak; bize katılın” demiştik. 6 milyon Ankaralıya, tarihimizde yüce ve nice örneklerinde olduğu gibi birlik ve beraberlik yakışır demiştik. 

Tüm bu duygularla 4 yıl önce yola çıktık ve sözlerimizi hayata geçirmek için derhal kolları sıvadık. Gençler için, yaşlılar için; kadınlar için, çiftçiler için; öğrenci, esnaf, sanayici ve dezavantajlı vatandaşlarımız için vakit kaybeden çalışmaya başladık. 

Sayın Genel Başkanlarım,

Millet İttifakı olarak sizler bir araya geldiniz. 2019 yerel seçimlerinde 11 Büyükşehir Belediyesinin kazanılması ve farklı bir yönetim anlayışının sergilenmesi için bizlere fırsat verdiniz. Göreve başlamamızın üzerinden 1 ay sonra tüm ihalelerimizi canlı olarak yayınlamaya başladık. Bugüne kadar 3500 ihaleyi canlı yayınladık. Bu ihalelerin tamamı Youtube’da sonsuza dek kalacak ve izlenebilecek.

Birkaç ay içerisinde internet sitemizi düzenleyerek mali raporları, Sayıştay denetimlerini,  bilançolarımızı halkımızla paylaştık. Tamamladığımız projelerin maliyetlerini pankartlarla Ankaralılara duyurmaya başladık. Biz “şeffaf olacağız, hesap vereceğiz” dediğimizde bizim dediklerimizi hafife aldılar. Ama biz, tüm bu uygulamalar sonucunda Uluslararası Şeffaflık Ödülü’nü Ankara’mıza kazandırdık.

Ankara Kent Konseyimiz, 1800 bileşeni ile Türkiye’nin en büyük Kent Konseyi haline geldi. Kararlarımızı tek başımıza değil Kent Konseyimiz, üniversitelerimiz ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte alıyoruz. 

4 yıldır ellerinde bir metre, Ankara’da beton arıyorlar. İcraatı dökülen betonlar zannedip bize duyulan güveni anlamıyorlar. Ben anlatayım:şeffaflık, doğruluk, adalet gibi değerler metrelerle ölçülemez, betonlara gömülemez. Sevginin ve güvenin tonajı, dürüstlüğün uzunluğu olmaz.

Hatırlasınız, “sosyal yardımları kesecekler”demişlerdi. Biz bu yardımları kimseyi rahatsız etmeden çağdaş bir hale getirdik. Türkiye’de en kapsamlı şehir kartı olan Başkent Kart’ı kentimize kazandırdık. Hemşehrilerimizi herkesin önünde gıda kolisi vermek suretiyle rencide eden sistemi kökten değiştirdik. Artık hemşehrilerimiz desteklerini bir elin verdiğini diğer el görmeyecek şekilde alıyor. Gösteriş yok, dayatma yok, rencide etmek yok, bir tüccarı zengin etmek yok. Verilen destekler Ankara’daki tüm esnaflardan harcanabiliyor. İşte bu, bir şehrin baştan aşağı dayanışma projesidir. İşte bu, bizim en büyük projemizdir.

Şimdi de Aile Bakanlığından yardım alan vatandaşları korkutma politikası izliyorlar. “Yardımlarınız kesilir”diyorlar. Hiç kimse merak etmesin. Bizler Belediyelerimizde nasıl bu destekleri artırarak sürdürdüysek, Türkiye’de de yardımlara aynen devam edeceğiz.

Yine hatırlayalım “maaşları bile ödeyemezler”demişlerdi. Bugün Ankara Büyükşehir Belediyesi bırakın maaşları, onlardan kalan 5 milyar liralık borcu ödedi. Fitch’in raporuna göre ise Türkiye’de kredi açısından mali bilançosu en sağlıklı Belediyeyine Ankara Büyükşehir Belediyesi oldu.

“Başörtüsünü yasaklayacaklar, personeli işten çıkaracaklar” demişlerdi. Birileri daha da ileriye gidip “başörtülüler sokaklarda yürüyemeyecek hale gelir” demişti. Ankara Büyükşehir Belediyesi 4 yılın sonunda Mutlu Şehirler Endeksinde bronz sertifika aldı; üniversite memnuniyet araştırmasında 9. sıradan 2. sıraya yükseldi. Ne personel işten atıldı ne de kimse kimsenin kıyafetine karıştı. Tam aksine, insanları saçına, sakalına, başörtüsüne, kıyafetine göre ayıran zihniyet ortadan kalktı.

Şimdi bunu tüm Türkiye’de yeniden yaymaya başladılar, aynı cümleleri yeniden söylüyorlar. Bizler Belediyelerimizde nasıl işini hakkıyla yapan personelimizi aile kabul ettiysek, 14 Mayıs’tan sonra da tüm Türkiye’de bir aile olacağız. Hem de askeri, polisi, işçisi, memuru zorla siyasi mitinglere gitmek zorunda kalmayacak, sadece işini yapacak.

Bitmedi… Rant düzenleri bozulacak diye çekinenler, bizler için “beceremez, yönetemez” demişlerdi. Biz ise şeffaflık uygulamalarımızla, dezavantajlı gruplara sahip çıkmamızla, halkın asli ihtiyaçlarına ve altyapı projelerine verdiğimiz önemle Dünya Belediye Başkanları Başkent Ödülü’nün sahibi olduk.

Sayın Genel Başkanlarım, 

Ankara artık rant kulelerinin değil, saydamlığın kenti. Ankara artık ayrıştırmanın değil, umudun kenti. Ankara artık “sen anlamazsın” diyenlerin değil, “ortak akıl”diyenlerin kenti. 6 milyon hemşehrimizle Ankara artık birlik ve beraberliğin kenti.

Bu zihniyet değişimini bizler tek başımıza başaramazdık. Büyük dönüşümler, ortak ve güçlü bir irade ile gerçekleşir. 25 yıl alışılan düzenin değişmesi, bu iradenin eseridir. Bu iradeyi ortaya koyan tüm Ankaralılara teşekkürlerimi bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Hatırlayınız, bu 4 yılda pandemi oldu. Sel oldu, yangın oldu, deprem oldu. İşte bu büyük dönüşüm sayesinde Ankara Büyükşehir Belediyesi, “beni görün, beni duyun” diyen her bir vatandaşının yanına “ben buradayım” diyerek koştu. Bu vesileyle, tüm bu zor zamanlarda elini taşın altına koyan, yüreğiyle çalışan personelimize ve dayanışmaya ortak olan tüm hemşehrilerimize tekrar şükranlarımı sunuyorum.

Hemşehrilerimiz bu zor zamanlar için destek istedi, destek verdik. Pandemide tüm dünyada yankılanan işlere imza attık. Yurt sorunu yaşayan binlerce öğrencimize kucak açtık. Esnafımıza can suyu olacak projeler yaptık. Engellilerimiz için mola evleri, bağımlılıkla mücadele eden gençlerimiz için Özgür Köy’ü açtık. 

Bir Belediye insanın doğumundan vefatına kadar ona en yakın olan devlet kurumudur. Bu anlayışla, daha doğum gerçekleşmeden SMA testi yaptık. Küçük yavrularımıza çocuk tarama testleri yapıyoruz. Eğitimde eşit fırsatlara sahip olsunlar diye öğrencilerimize servis ücreti, kırtasiye ücreti, kantin ücreti ödemeye başladık.

Dün Sayın Cumhurbaşkanı üniversite öğrencilerine 10 GB internet vereceklerini vadetti. Pandemi döneminde, çocuklar eğitimlerinden mahrum kaldıklarında bile veremediler. Biz devreye girdik, internete erişim sıkıntısı yaşayan 74 bin öğrencimize 9 ay boyunca 10 GB ücretsiz internet desteği sunduk. 928 köyümüzde, EGO otobüslerimizde ve 73 meydanda sınırsız internet hizmetine devam ediyoruz. Metrolarda internet hizmeti sunmak için de izin bekliyoruz. İşte bunun adı vaat değil, icraattir.

Sayın Genel Başkanlarım, kıymetli hemşehrilerim,

Dünyanın gelecekteki en büyük problemlerinden olan protein arayışına şimdiden müdahale ettik. Annelerin yüzü gülsün diye 200 bin aileye her ay et ve süt, babaların başı öne eğilmesin ve çocuklar üşümesin diye doğal gaz desteği verdik. Evet… İktidar doğal gaz desteği vaadinde bulunadursun… Biz 2 yıldır 200 bin ailemize kış aylarında doğal gaz desteği vermeye devam ediyoruz.

Ankara’da önceki dönemde hiç kreş açılmamıştı, yeni kreşler açtık. Evlatlarımızın YKS, LGS, KPSS ücretlerini ödedik, kurslar verdik. Öğrenci abonmanı ile uygun fiyatlı ulaşım, öğrenci evlerine yüzde 50 indirimle uygun fiyatlı su temini sağladık. Ankara’da yine daha önce hiç olmayan teknoloji merkezlerini faal hale getirdik. Çubuk E-Spor merkezimizi açtık, şimdi dört adet daha e-spor merkezimizi tamamlıyoruz. 

İstiyoruz ki önce dedesi yardım almış sonra babası yardım almış evlatlarımız artık yardıma muhtaç olmadıkları bir gelecek yaşasınlar. İstiyoruz ki bu kentte kimse yatağa aç ve açıkta girmesin; hiçbir gencimiz imkânsızlıklar nedeniyle ülkemizden göç etmek zorunda kalmasın. İstiyoruz ki çocuklarımız protein alamadıklarından dolayı hastaneye düşmesin, okulda kantin alışverişi yapamadıklarından dolayı öğrenme kapasiteleri eksik kalmasın. Çünkü onların yüzüne kan geldikçe, ülkemize can gelir; onlar gülümsedikçe ülkemize bahar gelir.

Sayın Genel Başkanlarım,

Konuşmam sürerken sizler bir yandan da arkada bugün açılışını yaptığımız ya da temelini attığımız projeleri izliyorsunuz. Zamanı da israf etmeden kullanmak adına, bu projelerimizden tek tek bahsetmeyeceğim. İşte dün, İYİ Parti Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener ile 1,5 milyon insanın 20 yıldır beklediği; başbakanların, bakanların, belediye başkanlarının vadedip gerçekleştiremediği, yapımı bize nasip olan İstasyon Caddesi ve Altyapı Projesi’nin de açılışını birlikte yaptık. 

Bizim projelerimiz içerisinde Aile Merkezleri var. Kreşler, yüzme havuzları, yeşil alanlar var. Esnaflar için yeni ekmek kapıları, gençler için yeni kütüphaneler var. Yıllardır “görünmez” diye yapılmayan ve ihmal edilen altyapı çalışmaları, tarihi Ankara yapıları var.

Bizler, Roma Tiyatrosunu yenilerken Anafartalar Çarsısı ve Caddesini de yeniliyoruz. Bizler, Ankara Kalesi 2. Etap restorasyonunu tamamlarken, AŞTİ’nin çehresini değiştiriyoruz. Engelli ve Yaşlı Bakım Merkezleri açarken ASKİ Yağlı Güreş Tesisi gibi yeni spor alanlarını kentimize kazandırıyoruz.

Bakınız, Ankara’da asbestli, yani kanserojen su boruları vardı.  Göreve geldik, Ankara’da asbestli boru kalmadı. Mamak Gölbaşı İçme Suyu Hattını yaklaşık 250 milyon lira maliyetle tamamladık. Hattın projesi 2007 yılında tamamlanmış ama 13 yıl boyunca çivi bile çakılmamıştı. Şimdi 650 bin hemşehrimiz bu hattan sağlıklı ve kesintisiz içme suyuna kavuştu. Daha büyüğünü bu sene içerisinde 30 yıldır su sorunu yaşayan Polatlı’da da 1 milyar 600 milyon lira maliyetle tamamlayacağız.

Kırsal kalkınmada Türkiye’nin yerel bazda en kapsamlı desteklerini vermeyi sürdürüyoruz. Çiftçimize mazot, gübre, sulama borusu, tohum, fide desteklerimiz artarak devam ediyor. Çok yakında güneş enerjisi paneli desteğine de başlayacağız. Başkent Marketler aracılığıyla da kadın kooperatifleri ve yerli birliklerden aldığımız ürünleri vatandaşlarımızla buluşturuyoruz. Amacımız gelecekte oluşabilecek gıda güvenliği sorununa şimdiden çözümler üretmek. Amacımız çare üretmek. Amacımız Ankara için, ülkemiz için üretmek. Şimdi de Kahramanmaraş tarımının kalkınması için projeler hazırlıyoruz. Çok yakında bunu da kamuoyuyla paylaşacağız. 

Sayın Genel Başkanlarım, Değerli Hemşehrilerim,

13 yılın ortalaması olarak bu kentte 1.6 dolara, yani 30 liraya su sattılar. Biz ise onların döneminin yarısı kadar su ücreti alıyoruz. Yine yıllarca bu kentte ortalama 1 dolara, yani 19.3 liraya EGO otobüs bileti sattılar. Biz ise 9.5 liraya, yani 50 sente ulaşım sağlıyoruz. Biz bir yandan tasarruf yaparak bir yandan da çöp projelerin önüne geçerek buradaki açıkları sübvanse ediyoruz. Biz para hırsıyla gözü dönmüş müteahhitlere değil, Ankara halkının ta kendisine hizmet ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz. 

2013 yılından beri hiç otobüs alınmayan kentimize 400 adet yeni otobüs kazandırdık. Şimdi de 7.4 kilometrelik Mamak Metro Projesi için tüm yasal süreçleri tamamladık, ilk kazmayı yakında vuracağız. Koru metrosunu Bağlıca ve Yaşamkent’e bağlayacak 7.7 kilometrelik hattın, Keçiören’i Forum istikametine uzatacak 5 kilometrelik hattın ve 13 kilometrelik Kızılay - Dikmen hattının projelerini de kısa sürede tamamlayacağız. 

Burada bir parantez açmak istiyorum. Göreve başladığımızda maalesef Ankara’da bırakın devam edeni, projesi çizilmiş bile bir tane metro hattı yoktu. Bırakın metro projesini, maç oynanırken kural değiştirildi. Bakanlığın Belediye’den yapacağı metro kesintisinin bugüne kadar 71 milyon lira olması gerekirken, bizler göreve gelir gelmez değiştirilen kararname ile 1.7 milyar liraya yükseltildi. Ne acı ki, Belediyemize bu konuda da 24 kat fazla yük bindirildi.

Oysa biz bunu yurt dışı kredisi ile 15-20 yıla yayabilirdik. Bakın, bu para Ankara halkının parası. Bu para ile diğer yapacağımız hizmetlere kaynak aktarabilirdik. Bu paraya hangi hakla ipotek konulduğunu sizlerin maşeri vicdanınıza bırakıyorum.

Buradan Ankara halkına sesleniyorum: Yeni açılan Keçiören-AKM-Kızılay Metrosunun da parasını Ankara Büyükşehir Belediyesi ödeyecek. Parayı veren biziz ama “metro yapmadı” diye eleştirilen de biziz. Havaalanında metro olmayan tek Avrupa Başkentinin yöneticisi olarak size açık çağrı yapıyorum. Projesi tamamlanmış olmasına rağmen 4 yıldır yatırım programına almadığınız havalimanı metrosunu verin bize. Biz yurt dışından kredi bulup 15-20 yılda geri ödeyecek şekilde derhal yapımına başlayalım, size teşekkür edip Ankara halkına armağan edelim. 

Yine buradan, Keçiörenli hemşehrilerime sesleniyorum. Belediyemizin Keçiören Fatih Köprüsü’nün yenilenmesi adına yaptığı proje için bölgede bulunan Ankara Üniversitesi Rektörlüğü ile anlaşma sağladık. Ancak protokol 1 yıldır üniversite yönetiminin imzasını bekliyor. 

Ayrıca, Ankara’nın nüfusu özellikle deprem felaketinden sonra hızla artmaya başladı. Trafik sorunu yaşanmaması adına Eskişehir Yolu – Sabancı Bulvarı – Ankara Bulvarı – İstanbul Yolu – Batı Bulvarı veOSTİM 100. Yıl Bulvarını birbirine bağlayacak olan Anadolu Bulvarı alternatif yol projemize hemen başlamak istiyoruz. İzin ve protokol süreci Milli Savunma Bakanlığından onay bekliyor.

Yine Hallaçlı’da 35 bin dairelik konut projemiz de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda Kentsel Dönüşüm Sınırı Onayı bekliyor. Bu onay gelir gelmez de konutlarımıza başlayacağız.

Sayın Genel Başkanlarım, Değerli Ankaralılar, 

Ülkemiz için adeta bir kader seçimine gidiyoruz. İşte, ülkenin hali ortada… Ekonomik zorluklar her geçen gün artıyor. Biz ise kimseyi ayırt etmeden çalışmaya devam ediyoruz. Soğan fiyatı artıyor, soğan satan esnafa terörist diyorlar. Pazarlarda fiyat artıyor,pazarcı esnafa terörist diyorlar. Marketlerde fiyat artıyor, marketçilere terörist diyorlar. Kendileri gibi düşünmeyen herkesi terörist, herkes düşmangörüyorlar. 

Aynısını 2019 seçimlerinden öncede yapmışlardı. İstanbul kaybedilirse, Ankara kaybedilirse; “Mekke düşer” dediler. “Kudüs elden gider” dediler. “Uçurumdan önceki son çıkış” dediler. “Zillet bela, Cumhur beka” dediler. Hatta daha da ileri gidip “Mursi mi Sisi mi” dediler. Ama bizler seçimi kazandıktan sonra ne Mekke düştü, ne Kudüs elden gitti. Ne uçuruma yuvarlandık, ne de beka sorunumuz oldu. Kendisi de Mursi’den vazgeçip Sisi ile el sıkıştı.

Bakıyoruz, Kandil’den ve PKK’ya yakın bazı isimlerden iktidarın değirmenine su taşıyan, seçimi etkileyen açıklamalar gelmeye devam ediyor. 2019 seçimlerinden öncede böyleydi, yine başladılar. Bununla yetinmezlerse, kendilerinden yine bir TRT performansı ve mektuplar bekliyoruz! Ancak ne yaparlarsa yapsınlar milletimiz gerçeği görüyor.Biz hem PKK’nın seçimlere yönelik yaptığı amacı belli olan açıklamaları hem de bu açıklamaları kullanarak bizi terörle iş birliği için de göstermeye çalışan iktidarın kirli ithamlarını reddediyoruz.

Bu ülkede 85 milyon vatandaşımız yaşıyor. Doğudaki vatandaşımızın sorunu da aynı, batıdaki vatandaşımızın da. Trabzon’un da sorunu aynı Manisa’nın da. Akdeniz’in sorunu da aynı Marmara’nın da. Türk milleti, tarihi boyunca tüm sorunları çözme iradesini her zaman göstermiştir. İşte şimdi, bu sorunları çözme zamanı gelmiştir. 

Belediyelerimizde biz kimseyi ayırt etmeden tüm sorunların üstesinden geldik. Kimsenin kimliği, düşüncesi, hayata bakışı ve siyasi penceresi ile ilgilenmedik. İşte Belediyelerimizde başardığımız bu çalışmayı şimdi tüm Türkiye’de yayacağız.İnanıyorum ki ülkemizdeki işsizlik, kira ücretleri, enflasyon, pahalılık, yoksulluk, yolsuzluk, hukuk, liyakat ve israf sorunlarını 14 Mayıs’ta hep birlikte çözeceğiz. Ülkemiz için kader seçimi gördüğümüz bu seçimi bir anlamda 85 milyonun huzuru; dostça, kardeşçe, refah içinde yaşama fırsatı olarak değerlendiriyoruz.

Bizim çizgimiz bellidir. Tek istisnamız terördür. Bizler 61 milyon seçmenin tamamının oyuna talibiz. Bizler tüm vatandaşlarımızın oyunu almak için yola çıktık. Millet İttifakı olarak tertemiz bir amaçla, ülkenin bütünlüğü, barışı, huzuru, selameti için bir araya geldik. Bizler, ne PKK’nın ne Kandil’in ne de herhangi bir terör örgütünün bu temiz amacımızı kirletmesine müsaade etmeyiz. Bizim mücadelemiz, ülkemizin bütünlüğüne vedemokrasimize kast eden herkese karşı verdiğimiz bir mücadeledir. Amacımız ülkemizin bütünlüğünü tehdit eden bu tahribatı durdurmak, hukuka dönüşün zeminini oluşturmak ve toplumsal bütünlüğü sağlamaktır.

Yine korku, nefreti iftira siyasetine devam ediyorlar.Biz gidersek “TOGG projesi yarım kalır”, biz gidersek “İHA’lar SİHA’lar üretilmez” diyorlar. Devletlerin güvenlik politikaları, milli politikalardır. Hangi hükümet gelirse gelsin milli politikalar devam eder. Merak etmeyin! Biz sizin demenizle vatansever olmadığımız gibi yine sizin demenizle terör iş birlikçisi de olmuyoruz. Bizlerin vatanseverliğimizi kimse test edemez.

Şimdi soruyorum: Biz göreve gelirsek ülkeye mültecileri doldurup güvenlik sorunu mu oluşturacağız? Biz göreve gelirsek TC yazılarını devlet kurumlarından mı kaldıracağız? Bakın, altılı masadaki partilerin hepsi belli. Bizim aramızda bölücü diye ifade edilen bir tek parti yok. Ama sizin kendi listelerinizde “özerlik ve federasyon referandumu yapılmalı”, “Türk Bayrağı ismi bana problemli geliyor”, “Türk milleti tanımı kaldırılmalı” diyen Hüda-Par’lılar var. 

Buradan büyük Türk Milletine sesleniyorum: Onlar bunları yaparken TC yazısını belediyelere biz geri getirmedik mi? Milli Bayramlarımızı hakkıyla biz kutlamadık mı? Ankara’da, İstanbul’da ve tüm belediyelerimizde şeffaf bir yönetime kavuşmadık mı?

Artık bu korku siyasetini geride bırakacağız. Siz bunu sadece rant düzeninizin devamı için istiyorsunuz ama biz buna fırsat vermeyeceğiz.

İşte, Millet İttifakı’ndan altı partimizin de yöneticileri burada… İşte, Saadet Partisi Genel Başkanımız Sayın Temel Karamollaoğlu yanımızda… İYİ Parti Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener yanımızda… Ve işte Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanı adayımızSayın Kemal Kılıçdaroğlu da yanımızda. Sizler altı parti bir araya geldiniz, ülkemiz için 2300 maddelik mutabakat metnini oluşturdunuz. Eminim ki Belediyelerde yaptığımız bu hizmetleri şimdi de Türkiye için hep birlikte başaracağız. Ayrıştırma, hesaplaşma ve kutuplaştırma dönemine hep birlikte son vereceğiz. Şeffaflık, dürüstlük ve sevgi dönemine yine hep birlikte erişeceğiz. Sevgi ekip sevgi biçeceğiz.

Altılı masa liderlerinin büyük desteğiyle; Ekrem Başkanımız ve diğer tüm Belediye Başkanlarımızla yönettiğimiz kentlere bahar getirdik, şimdi tüm Türkiye’ye bahar getireceğiz. Millet İttifakı olarak el ele verip Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nuCumhurbaşkanı yapacağız.

Konuşmamı sonlandırmadan önce, tüm vatandaşlarımızı 18 Nisan Salı günü, Ballıkuyumcu’da yapacağımız temel atma ve tanıtım törenine davet ediyorum. Ankara’nın çeşitli bölgelerinde yapacağımız 8 projede yaklaşık 62 bin konut üretip hem kira ücretlerinin dengelenmesine katkı sağlayacak hem de dar ve orta gelirli binlerce vatandaşımızı ev sahibi yapacağız. Bu önemli konut hamlelerimizin de kentimize büyük değer katacağına inanıyoruz. 

Sayın Genel Başkanlarımıza, yöneticilerimize ve kıymetli hemşehrilerimize katılımlarından dolayı teşekkür ediyor, hepinize sevgi ve saygılarımısunuyorum. Güzel Başkenti, mutlu Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz. Ve inanıyorum ki, ülkemizi büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’e yakışır, dünya devletleriyle yarışır bir hale hep birlikte getireceğiz. Allah’a emanet olun."