Mansur Yavaş: Hayalimdeki Türkiye’yi anlatacağım

ANKHABER

ABB Başkanı Mansur Yavaş, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremin ilk anlarından itibaren yaptıkları çalışmaları anlattı. İtfaiye ekiplerinin iki saatte hazırlandığını belirken Yavaş, kapalı yollara rağmen ekiplerin yolları açarak deprem bölgesine ulaştığını söyledi.

Depremi vuran kentlere katkı sunmak için bölge ziyaretlerine devam ettiklerini ifade eden ABB Başkanı Mansur Yavaş, çadır eksiğine ve konteyner ihtiyacına dikkat çekerek, şöyle konuştu:

SİYASETE DEĞİL CAN KURTARMAYA GİDİYORUZ

“Evet deprem büyük ama bunlardan bir ders çıkarmamız lazım. Deprem olan kentlerin belediye başkanlarına bir şey diyemiyorum çünkü onlar da birer depremzede. Oraya en yakın büyükşehir belediyesine ‘şuraya’ gidin denildiğinde siz 5 bin kişi ile hareket ederdik. Büyükşehirlerin gücünden yararlanmak lazım. Biz oraya siyaset yapmaya değil can kurtarmaya, orada yaşayanlar için gidiyoruz.”

Mansur Yavaş’ın açıklamalarından öne çıkanlar satır başları şöyle:

“Bütün Türkiye ayaktaydı. Problem şuradaydı; binlerce TIR gitti ama şehre giremedi. Bunların da organize edilmesi gerekiyordu. Kendi başına TIR’ı doldurmuş, AFAD’a da teslim edememiş. En son yolun kenarına bırakıyor ve israf oluyor. Organizasyon temel bir sorundu.

BİZE NEREDE GÖREV DÜŞTÜYSE ORAYA KOŞTUK

Biz kendi başımıza havaalanı tamir etmeye gitmedik. Bizim ekiplerimiz çağırıldı. Etimesgut Belediyesi de oradaydı. 35 kamyon gönderdik. Cumhurbaşkanına yalan söylüyorlar. ‘Biz molozları temizledik’ dedik, tamir etmemiz istense tamir de ederdik. Biz hak etmediğimiz bir tavırla karşılaştık. Şirketin biz yokmuşuz gibi davranması verilen emeğe yazık. Bize nerede görev düştüyse oraya koştuk. Gereksiz bir tartışma. Bütün belediyeler oradaydı. Bizi değil başka belediyeyi de çağırabilirlerdi. Kahramanmaraş halkına faydamız olması için gittik. Bu afetlerden alacağımız en önemli derslerden biri Büyükşehirlerden alacağımız destek olmalı.

ESNAF İÇİN DESTEK DEVAM EDECEK

İş dünyasının büyük problemleri var. Sanayi bölgesi çalışanları göç ediyor. İş makineleri ve fabrikalar da çalışmalı. Biz üreticileri destekliyoruz. Malatya’dan kayısı alıyoruz. Kahramanmaraş Günleri bugün başladı Ankara’da. Deprem bölgelerinden gelmek isteyenlere mesleğini sürdürmesi için destek olmak istiyoruz.

DSİ 2010 YILINDA UYARDI…

Ankara’da 2010 yılında Devlet Su İşleri (DSİ) 22 tane taşkın su yeri bildirmiş. Bunlar yapılmamış, şimdi sel oluyor mazgallar böyle tıkalı diye yazıyorlar. Biz bunları yapmaya çalışıyoruz. Dere yataklarının hepsi imara açılmış. Karar kesinleşmiş bir gökdelen yapılacak yani.

BALIK ADAMLARI ANKARA’DA DA GÖRDÜK!

Şehir içinde alt geçit çok uygun değil. Biz de yapmak durumunda kaldık. Düğme yanlış bağlanınca öyle devam ediyor. İlk yapılanlarda mazgal bile olmamış. Yapılabilecek bir şey var. Hepsine kamera koyuyoruz, su yükselirse hemen trafik duracak. Dikmen sırtlarından gelecek suları alacak bir nehir yatağı yok. Bunlara mazgalın falan dayanma ihtimali yok. Alt geçitlerin eğimi azalabilir yapılırken. Ankara’da da balık adamların alt geçitlerde yağış sonrası çalıştığını görmüştük.

BÖLGE KORKU FİLMİ GİBİ

Bence deprem bölgesine önce geçici konutlar yapılmalı. Zemin incelemelerinin ardından konutlara başlanması gerekiyor. Zeminde sıvılaşma olduğu için yeniden etüd yapılması gerektiğini öğrendim. En az 750 bin konut yapılmasına ihtiyaç duyulduğunu düşünüyorum. Bölge şu an korku filmi gibi…”

FOTOĞRAFIM HİÇBİR YERDE YOK

Hayati ihtiyaçlar üzerinden çalıştık. Farklı bir belediye başkanlığı yaptık. Kırsal kalkınma anlamında önemli çalışmalar yaptık. Belediyenin hiçbir yerinde fotoğrafım yok. Bir belediye bizim yaptığımızı yapmadığı zaman herkes belediyesine sordu neden yapılmadığını. Biz de kimseyle polemiğe girmedik ve biz gündeme geldik. Algı yapacak bir şeyimiz yok. Siyasi twit atmadık, televizyona çıkmadık. Sadece halkın içinde onların yanında olduk. Fotoğraf yok, afiş yok. Sosyal medyadan yaptığımız faaliyetleri duyurduk. Hatta bu süreçte şimdi sosyal medya hesaplarımı da ayırdım. Ben Ankara’da herkesin belediye başkanıyım. Gençlerin kırgın olduğunu biliyorum ama siyaset böyle bir şey değil. Altılı Masa derse macera olmuyor diğer türlü bir macera oluyor. Gençlerin talepleri doğrultulsunda çalışacağız.

SİYASİ BİR TAVRIM OLMADI…

Ben defalarca sayın genel başkanın iradesi dışında hareket etmeyeceğimi söyledim. Ülkücü biriyim ama hiç siyasi bir tavrım olmadı. Ankara’da farklı bir belediyecilik yapma fırsatını Kemal bey aday yapmasa gösteremezdim. Siyasette zaman zaman krizler oluyor. Millet İttifakı’nın belediye başkanı olarak kimsenin kırılmasını istemem. Hepsine sayın genel başkanımız diyoruz. Ben şu iddiadayım, kentlerin çok daha güzel yönetilebileceğini ispat ettik. Bunlar anketlerde artan oy oranlarından belli. Ankara ve İstanbul belediye başkanları başarılı bulunuyorki cumhurbaşkanlığı adaylığı için konuşulabiliyor. Bunu sağlayan genel başkanlar oldu.

GENÇLERİN ÖNÜNÜ AÇMAK LAZIM

Gençlere verilen sözlerin tutulması lazım. Gençlerin önünü açmak lazım. Bu eğitim sistemini ortadan kaldırmak lazım. İş var çalışmıyorsunuz, iş beğenmiyorsunuz bunlar çok yanlış. Yurt dışında garsonluk yapan çocuk burada niye çalışmıyor diye düşünmüyorlar. Siz burada sosyal güvence ve insan gibi bir yaşam sunmuyorsunuz ki… İnsan emeğini ön plana çıkaran bir hükümet, işverenin bazı yükümlülüklerini ödeyerek karşılar diye düşünüyorum.

İLK KEZ YAPILAN UYGULAMALAR

Seçimde daha başarılı olunacağını düşünerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte Cumhurbaşkanlığı adaylığını istedik. Halkla, öğrencilerle iletişimi biz kurabiliriz. Sosyal yarımlarla ilgili yaptığımız şeylerin çoğu ilk kez yapıldı. Yaşadığımız kentlerde kimse aç kalmayacak dedik. Gençler yurt dışına gitmek istiyor, pasaportunuzun değerli olması lazım.

ÜRETİM YENİDEN BAŞLAMALI

İnsanca yaşamak herkesin hakkı. Uygulamalarımızı Türkiye’nin tüm kentlerinde uygulayacağız. Ankara’da köy okullarını kapatınca herkes şehre gelmiş. Şehre gelmiş iş yok, ne yapacak bu insan. Ankara’da insanlar tarıma dönüyor. Deprem bölgesindeki ekili alanlara domates fidesi göndereceğiz. İnsanların acıları hafifleyince tekrar üretmeye başlasın istiyoruz.

KİMSE BİR YERİ BÖLEMEZ

Yabancılara konut satışının durması, Türk vatandaşlığına geçmesinin önüne geçilmesi lazım. Bizim için de maaşları ödeyemecekler, teröristler su sayaçlarını okuyacak dediler. Devletin bir dış politikası vardır. Yeni gelen hükümet daha fazla bir şeyler yapmak isteyecek. Kimse bir yeri bölemez. Devlet kurumu kolay kurulmadı. Yeni bir hükümet yeni bir anlayışla gelecek. Verdikleri sözleri tutmak için çalışacak. İsrafın ortadan kalkması, şeffaflık çok önemli. Altılı Masa’nın taahhüdü budur.

Ben yarın meydanlara çıktığım zaman kimse hakkında konuşmayacağım. Ben hayalimdeki Türkiye’yi anlatacağım. Seçmen en doğru kararı verecektir. Kendine güvenip aday olanlara bir şey diyemem. Seçmen hepimizi düzeltecek.

SEÇİM BİRİNCİ TURDA BİTMELİ

Biz gerçekten seçimi kazanacağımıza inanıyoruz ve Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Ben kimseye hakaret etmedim ama haraket işitmek istemiyorum. Bir siyasi partiye oy vermedim diye hakaret duymak istemiyorum. Telefonum dinleniyor mu diye düşünmek istemiyorum. Hukuk olmazsa hiçbir şey olmuyor. Türkiye’de sansür var denmesi bizim ekonomimizi etkiliyor. Stadyumdaki protesto şiddete başvurulmadığı sürece demokraside olan haklar. Ben bu seçimin birinci turda bitmesi gerektiğine inanıyorum.