Halil İbrahim Yılmaz: 'Ben' yerine 'biz' anlayışı benimsenmeli
Türkiye Kent Konseyleri Birliği (TKKB) ve Ankara Kent Konseyi (AKK) iş birliğiyle düzenlenen "Kentsel Dirençlilik ve Katılımın Geleceği Çalıştayı," kentlerde sosyal ve çevresel konularda duyarlılığı arttırmayı, katılımın önemini vurgulamayı ve kentsel dirençlilik konusunda bilgi ve deneyim paylaşmayı amaçlıyor. Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Kocaeli Kent Konseyi Başkanı Sedat Köse, dirençli şehirlerin ülke gündeminin önemli bir konusu olduğunu belirtti. Köse, depremi yaşamış Kocaeli'nin bu konuda deneyimlere sahip olduğunu ve bu deneyimlerin dikkate alınması gerektiğini vurguladı.
Çalıştayda konuşan Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy, Ankara Kent Konseyi'nin tüm bileşenleriyle birlikte çalışmalarının Türkiye genelindeki Kent Konseylerine örnek olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Ruşen Keleş, çalıştayda demokrasiye doğrudan katılımın ve temsili demokrasiyi geliştirmenin önemini vurguladı. Katılımcılığın, halkın doğrudan karar mekanizmalarına katılmasını içermesi gerektiğini söyleyen Keleş, yerel demokrasinin gelişimi için kültür ve eğitimin önemine dikkat çekti. Türkiye'de katılımın yasal çerçevesinin 1960'lardan itibaren oluşturulmaya başlandığını belirten Keleş, Ankara Kent Konseyi'ni katılımcı kültürün en iyi örneği olarak gösterdi.
Türkiye Kent Konseyleri ve Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, kentsel dirençliliğin, kentsel sistemin bir tehdit karşısında işlevlerini sürdürme kapasitesini ifade ettiğini söyledi. Yılmaz, kentlerin sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi gerektiğini ve bu konuda 'ben' yerine 'biz' anlayışının benimsenmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, fikri kuraklığın ve duyarsızlığın küresel kuraklıktan daha tehlikeli olduğunu vurguladı.
Çalıştay, öneri ve çözümlerin ele alındığı bir platform sunarak, kentsel planlama ve yönetimde etkili stratejilerin geliştirilmesi amacıyla paydaşlar arasında bilgi alışverişini teşvik etti.