Enkazdan Çıkan Bir Aşk Hikâyesi: Dünyada Böyle İyi İnsanlar Var mıymış?

Okuyacağınız yazı kurgu değil, gerçek bir aşk hikâyesi. Deprem enkazları arasından çıkan ibretlik bir öykü. Allah’ın bana nimet olarak sunduğu ve şahitlik ettirdiği ‘rengi solmamış, kokusu kaybolmamış, tazeliğini koruyan bir aşk, sevgi, vefa’ örneği. Gerçek anlamıyla bir gönül hikâyesi.

Geçen hafta Kültür Sanat Muhabirleri Derneği’nin daveti üzerine gittiğim Gaziantep, Kahramanmaraş ve Malatya’da şehrin meydanlarında, konteyner kentlerde, onlarca çadırda yemek dağıtımı yapıldığını görünce hem sevindim hem bu yazıda anlattığım olayı hatırladım.

İftar saatinde depremzedelerle oruç açacağımız Türkiye Diyanet Vakfı çadırı önünde kuyruğa girdim. Tabldotumu aldım, bir masaya oturdum. Önce Kur’an, sonra ezan dinledik.

Ezan bitti, suyu ağzıma götürürken, kulağımın yanında “Allah kabul etsin” diyen bir fısıltı... Ses, “Dünyada böyle iyi insanlar var mıymış” diyen, Afyon Eber’in, adını hatırlayamadığım köyündeki ihtiyara aitti. Yıllar öncesindeki gibi, dengibej ağıtı, bir ilâhinin ezgisiydi.

Kalabalık çadıra hızla göz attım. Çadırın bir köşesinde, ayakta duruyordu. Çökük avurtlu yüzünden, hırpalanmış gövdesinden tanıdım onu. Hiç değişmemiş; zayıftı, hüzünlüydü, gözü yaşlıydı ve 21 yıl önceki gibiydi. Kozasından eser yoktu. Yaşamın ipini bırakmamıştı. Dünyada iyi insanlar olduğunu bir kez daha görmüş, onlara dua etmek için memleketinden kilometrelerce uzaktaki deprem bölgesine gelmişti.

(Fotoğraflar: Ahmet TEK)

Ahmet TEK’in yazısını okumak için dokunun lütfen: https://www.ankhaber.com/yazar/ahmet-tek/enkazdan-cikan-bir-ask-hikayesi-dunyada-boyle-iyi-insanlar-var-miymis-24696-kose-yazisi