Koronavirüs öncesi yaşanan her Ramazanda tanık olduğumuz pide kokulu caddeler ve sokak araları; iftar saati yaklaşırken ezan sesine kulak kesilenler; trafikte sabırsızlananlar; oruçlu / oruçsuz herkesi saran sofra telaşı ve benzeri görüntüler yine yaşanıyor.
Son iki yılda yasak ve kısıtlamalarla geçen Ramazan, bu yıl virüsün insanlarla birlikte yaşama niyeti ve pandemi paniğinin azalmasıyla daha bir huzurlu yaşanıyor.
Huzuru tehdit eden tek şey; bir türlü çözüm bulunamayan hayat pahalılığı.
Oysa Ankaragücü’nün şampiyonluk şarkıları; Gençlerbirliği’nin umutlu marşlarıyla şenlenen Eryaman Stadyumu’nu dolduran Başkentlilerin keyfi yerinde.
İlçelerde kurulan iftar çadırlarında şükür var; dua var. Sıcak bir çorbaya kaşık sallayanlar Ramazan bereketiyle doyuyor.
Bir gün bakıyorsunuz Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, Ankaralı öğrencilerle yurtta iftar yapıyor ya da sahur konuğu oluyor. Bir başka gün Ankara Gençlik ve Spor İl Müdürü Mustafa Çelik, yurtlarda kalan gençlerle buluşuyor. Onların hayallerine ortak olunuyor, iftar sonrası yudumlanan çay eşliğinde genç misafirlere kulak veriliyor.
Ankara’nın “Fethi Abisi”; Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, mahalle iftarlarında 7’den 70’e ilçelilerle buluşuyor; kiminde sürpriz yatırımını kiminde yeni hizmetini duyuruyor.
Sincan Belediye Başkanı Murat Ercan, ilçenin dört bir yanındaki iftar programlarına yetişiyor; Ramazan etkinliklerinde herkesle selamlaşıyor.
Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek; kimseyi ayırt etmeden herkesle iftar açıyor, sohbete koyuluyor. Çocuk Şenliği düzenleyip, ilçenin miniklerini mutlu ediyor. Gölbaşı’nda hemşehri derneklerini ihmal etmeyen Gölbaşı Belediye Başkan Yardımcısı Murat Ilıkan da iftar masası sohbetlerini ihmal etmiyor.
Ankara’nın 25 ilçesinde de benzer tablo var. Ramazan huzuruyla, coşkusuyla, bereketiyle ve pide kokusuyla geldi; iyi ki geldi…