Türklerin, ‘Vahşi Batı’ kurallarının geçerli olduğu dünyaya armağan ettiği şeylerden biri de ‘Ahilik’tir.
Özü; dürüstlüğe dayalı ticaret, kardeşliğe bağlı dayanışma olan sistemi oluşturan Ahiler, Başkenti Ankara olan devlet kurmak gibi bir büyük başarının da mimarıdır.
Sürecin önemini anlamak
Anadolu’daki Türk varlığını sona erdirmek için o kadar çok diplomatik, sosyal, ekonomik ve siyasi oyunlar oynandı ki bir ara neredeyse başarılacaktı bu hain plan. Bir yandan Moğol istilası öte yandan küffar oyunları ve içeride yeşertilen ihanet odakları yüzünden Türkler parçalandı, insanlar sahipsiz bırakıldı. Türklerin dünyaya armağanı olan ‘Ahilik’ sistemini oluşturan Ahiler işte tam da o demde harekete geçti ve Başkenti Ankara olan bir devlet kurdu. O devlet, yüzyıllar sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasına vesile olacak uzun bir sürecin önemli bir halkasını oluşturdu. Türklük Anadolu’da, Türkler de ayakta kaldı…
Şevket Bülent Yahnici
21. Dönem Ankara Milletvekili olarak parlamentoda görev yapan ve Başkente büyük hizmetlerde bulunan Şevket Bülent Yahnici, bugün, Ankara Kent Konseyi Ankara Kalesi Çalışmaları Meclisi ve Yürütme Kurulu Sözcüsü olarak hizmetine devam ediyor.
Yahnici, Ankara dendiğinde uzmanlığı, bilgisi ile diyecekleri dinlenen bir Ankara sevdalısı. Yeri geldiğinde paylaştığı hususlardan biri de başkenti Ankara olan Ahi Devletine dair anlattıklarıdır. Buna göre, 1290-1354 yıllarında Ankara tek başına bir devletti…
Başkent Ankara Meclisi tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkıları, Ankara Ticaret Odası, Ankara Sanayi Odası, Ankara Kent Konseyi ve Ankara Kulübü Derneği’nin destekleriyle yürütülen “Bir Zamanlar Ankara-Sözlü Tarih Çalışması” için değerlendirmelerde bulunan Yahnici, bu konuyu, “64 yıl Ankara’yı Ahiler yönetti” dedikten sonra, “Ankara 1290-1354 yıllarında tek başına bir devletti” sözleriyle izah ediyor.
Osmanlı’ya bağlandı
Şehrin dünü ve bugününü anlatırken, Ahi şehri olduğuna vurgu yapan Yahnici, Ankara’nın 1290-1354 yılları arasında hiçbir devletin yönetiminde olmadan meslek loncaları tarafından seçilen Ahi reisleri tarafından yönetildiğini söyledi.
Yahnici, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ahi Hüsameddin Efendi, Ahi Şerafettin Efendi ve Ahi Hüseyin Efendi 64 yıl boyunca Ankara’yı hiçbir yere bağlı olmadan yönetmişlerdir. 1354 yılında Ankara Osmanlı Devletine kendiliğinden bağlanmıştır. Bu dönem her ne kadar adı konulmamış olsa da demokratik bir cumhuriyet yönetimidir.”
Çok az biliniyor
Başkentimiz Ankara’nın bu özelliğinin pek çok kişi tarafından bilinmediğine dikkat çeken Yahnici “Batı toplumlarında bu şekilde bir yönetim o dönemde olsaydı defalarca kitaplar yazılıp ilk demokrasi, ilk cumhuriyet diye her türlü reklamı yapılırdı. Bu durumun gençlere anlatılması ve araştırmacılar tarafından araştırılması gerekmektedir” dedi.
Sanem Arıkan…
“Bir Zamanlar Ankara-Sözlü Tarih Çalışması” Projesinin Koordinatörlüğünü yapan kültür / sanat dünyamızın önemli isimlerinden Sanem Arıkan, Şevket Bülent Yahnici’nin verdiği bilgilerin kendilerini çok etkilediğini belirtti ve Ankara tarihinin derinliklerine yeniden ışık tutulması gerektiğini kaydetti.
Yahnici’nin projeleri için yaptığı açıklamaların tamamının kayıt altına alındığını vurgulayan Arıkan, 64 yıl boyunca Ahiler tarafından yönetilen ve hiçbir devletin himayesinde olmayan Ankara’nın bu özelliğinin mutlak surette bir belgesel haline getirilerek dünya kamuoyuna anlatılması gerektiğini ifade etti.
Arıkan, “Bir Zamanlar Ankara-Sözlü Tarih Çalışması” Projesi kapsamında yapacakları belgesellerin Ankara’nın tarihine çok önemli kazanımlar sağlayacağına inandığını da sözlerine ekledi.
Meclis tutanaklarında
Başkent Ankara Meclisi Başkanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Nevzat Ceylan’ın Meclis konuşmasında da belirttiği gibi Ankara, devlet geleneğine de başkentliğe de hatta devlet kuruculuğuna da yabancı değil. Şöyle:
“Tarihte Ankara 3 kez başkentlik yapmıştır. 4'üncü başkentliğini Ahi Cumhuriyeti'ne yapmak suretiyle Ankara ev sahipliği yapmıştır, 5'inci başkentliğini ise Türkiye Cumhuriyeti'ne hâlen yapmaktadır.
Ankara'nın başkent yapılmasını sadece coğrafi sebeplere bağlamak da doğru değildir. Mustafa Kemal'in Ankara'yı başkent yapmasındaki en büyük sebeplerin başında Ankara'nın tarihî süreci gelmektedir. Anadolu Selçuklu Devleti'nin parçalanmasından sonra Anadolu'nun her tarafında beylikler kurulurken bir tek Ankara'da beylik kurulmamıştır. Çok köklü bir Ahi geleneği olan Ankara'yı, seçimle gelen Ahi cumhurbaşkanları 1292 ve 1362 yılları arasında, tam yetmiş yıl süreyle yönetmişlerdir. Araştırıldığında görülecektir ki Ankara Ahi Cumhuriyeti, dünya tarihinde kurulan ilk demokratik cumhuriyettir.
Nitekim, Mustafa Kemal şöyle söylüyor: “Ben Ankara'yı coğrafyadan değil, bir cumhuriyet merkezi olarak tarihten öğrendim. Selçuklu Devleti'nin parçalanmasından sonra Anadolu'nun pek çok yerinde beylikler kurulmuş, gördüm ve tarihten öğrendim ki Anadolu'da beylik kurmayan tek yer var, Ankara. Ankaralılar bir kent devleti, kent cumhuriyeti kurmuşlar, kendi kendilerini idare etmişler, ömrü kısa olmuş olsa da ve aradan yüzyıllar geçmiş olsa da ben eskiden beri düşündüm ki Ankara'da o cumhuriyet kabiliyeti yaşıyor olmalıdır ve Ankara'ya geldiğimde, o cumhuriyet kabiliyetinin hâlâ Ankara'da yaşadığını gördüm…”
(Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurul Tutanağı, 26. Dönem 2. Yasama Yılı, 7. Birleşim 13/Ekim / 2016 Perşembe)